Küçük yaşlardan beri korkarım, sabahın sükûtu zordur
kimse yoksa ayakta, kapıdan alınmamışsa gazete
hangi evladın acı haberi bir kıvılcım gibi saklanmışsa,
bir kıvılcımı daha kaçmasa ışığın, odamın ağzından içeri
çünkü her şey yağma için hazır
hazır... çünkü kibrit gibi her şey...
ve ateşledi..ve taşladı...
renk körü meyvesiz ağaçlar,
filizleri kınında, gülleri koynunda baharı...
bağrına bulanık çeşmeler salındı akşamın
ki görmedi ve duymadı...
meyveli ağaçlar...evvel günden bir ezelî yaralı
göçemeyen kuşların kanatları gibi sarı benizli ömrü
evde bekleyeni yok ama arkasından yağmur duası çok...
meyveli ağaçların boynunda kılıç izleri var bu sabah
bu yüzden omzundaki kekremsi hayat...
tütün de yasak şimdi ne kâm! ...
ne kâm sonbahara kaldı ne gam!
gidelim... tüylerini yakmadan bu kez sabahın
ışığa çiçeğini henüz açmışken mavi
yüzünü dökmeden kirpiğindeki hüznün
evvel, âhir, dün ü gün
dördü dört yandan...
Kayıt Tarihi : 6.9.2016 11:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!