Saatin gongu vuruyor arka arkaya

İlyas Kaplan
1260

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Saatin gongu vuruyor arka arkaya

araya zaman girdikten sonra
ankaraya tekrar geldiğinde
ne bıraktığın ankara
aynı kenttir
nede sen…

ne çam yeşili
kara bir dehlize açılan rampa eski rampadır
sen tekrar geldiğinde
ne de mehtap
ne beyaz güller
ve senin en güzel aksin yerli yerindedir hala
bir kuytuda
veya kirli bir ayna da
iade etmezler asla görüntünü

ne varlığını sorgularsın
ne de yaşlanışını
sevinçli ve ışıklı aydınlığa doğar
bir pazar sabahı
bir de ankaranın buzlu karanlığı

ne leylanın gerçek aşkı tanıması için
ölmesi gerektiğini fark edersin
ne de mamağın kasvetli sokaklarında için kararır
oysa dışarıda bahar güneşi
tahta sıralarına yansımakta
oturduğun bankın

zamanı değil
saniyelerini bilirsin
ayak izlerini fark edersin çünkü
çünkü zaman ateştir gökyüzünde
ve güneş ateşi değil
ateşin cisimler üzerindeki yansımasını çizer en fazla

bir düşün bakalım
sen kim bilir hangi otobüsün
yıllar önceki bir ekim akşam üzerinde
sabah mıydı yoksa
getirip kızılayın kaldırımlarına bıraktığı
ekose kazaklı o çocuğun
gözleriyle mi bakıyorsun hayata hala
onlarca yıl önceki sen misin hala

ne bulutlar eski yağmurları yağdırmaya gelirler
ne sen aynı bulutlar olursun
saçların itirafçı
göz altı çizgilerin bugüne tutuklu

içinde belki onca kitaptan arda kalan
birkaç cümle
okuru sen
muhatabı zaman
ne kadar güzel
kızılca bir renksin
her ekim gelir
her haziran dönersin

gündüzlerle geceler eşitlenir oysa
şimdi gece gündüzün
gündüz gecenin içinde
ve dahi tümden gitme vaktidir
bir yığın hatırayla beraber

elinde
ilk sahifesi ithaf taşıyan bir kitap
içi şiir dolu bir defter
bir yığın alıntı
kırmızı gül yaprağı
hanım eli dalı
zambak beyazı arzuların

af edersin
yoksa sen o şair miydin
ankara sokaklarını her gece gezinen
her gece uykusuz
avare ve yalnız
sonra uzun uzun dalıp giden
gece duymasın
birazdan uykun gelecek biliyorsun

ya da söz aramızda
söz kimselere söylemem
bir tahta bankın üzerinde kıvrılıp uyuduğunu
bir yığın acıyı üstüne örtüp
ne kadarda çok yorgunsun
ne kadar çok refakatçin var
bir yığın ışık
bir yığın gölge

aslında biliyor musun
tekrar geldiğinde sen
belki aynı sen olabilirsin
belki ulusta yerli yerinde
belki hayattır değişen en fazla
içinden ihtilaller gibi geçip giden
birkaç tank paleti

ve yağmur
ve sürgün yediğin taş duvarlar
en fazla değişen sen değilsin
belli ki zamandır

sen şimdi bir yolun sonunda
veya bir sokağın başında yolcusun
ya onlar
kalır mı
aynı şehir içinde
hep aynı kişi

ne sen
ne ankara
yani o rüzgar kokulu sınıflarda olmasak da
yani o üzeri tebeşir artıklı koyu yeşil tahta olmasa
birkaç sıra
birkaç masa
ve ucu denize açılan birçok buğulu pencere
bir anlatan
ve bir de dinleyen olmasa…

birde heyecanın ve koşuşturmanın
o upuzun listelerde adını aramayı unutmadığın sınıf defteri
öğrenemediğin pek çok şey
mesela sevmek
mesela aşık olmak gibi

peki ya senin duyguların yok muydu
birkaç satır başıyla mı sınırlıydı kalbin
ve hayallerin
hala hayatta mısın
hala yaşıyor musun
hala birini sevemedin mi
mesela ayseli
oysa ne kadar sevmişti seni

saat 12.00 dir
yolun sonu
ve gecedir
ilk bakışta iyi bir saat gibi görünmemekte
oysa bu kenti terk etmek için
en iyi saattir 12.00

saatin gongu vuruyor arka arkaya
ne camda parmak izin
nede basamaklarda adımın kalmış
hayatının asli meselesi olmaktan çoktan çıkmışlar
şimdilerde dönüş halindesin
yağmur yağıyor yine
kızılay meydanına

terk ediyorsun ankarayı
bir otobüsün kim bilir kaç numaralı koltuğunda
gök gürlerken uzaktan
yada çok yakından
insanlık hali
korkuyorsun

ateşin terbiyesinden geçmemiş miydin yoksa
hala korlaşmadı mı yüreğin
o zaman
bırak kendini korkunun kollarına
korkmanın o güzel yanına
yağmur camlarda olsun
ve sen
bir romantik aşık gibi
ve el salla artık ankaraya

ve sen belki bir romanın
kim bilir hangi kahramanı
hangi sahnesinde
trajik bir repliğin kelimeleri dudaklarında
karışır kapkaranlık bir gecenin karasına
duyguların derin
hüzün akar
koskoca sessizliğe
almışsın valizini yanına
gidiş vaktidir artık

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 27.3.2024 14:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!