Saat Kulesinin Önü Şiiri - Kağan İşçen

Kağan İşçen
2329

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Saat Kulesinin Önü

bedeller verilmiş
ödenmemiş borç yok
ağız yüz kan
ter kokulu
zehir gibi
salkım saçak salmışsın kendini zamana
gözlerin dağ duman görmez şimdi
sırtını yasladığın tipi
beyaz karanlığı yalnızlığın

saat kulesinin önünde o hep o
sen değilsin aynı şarkıyı söyleyen
kış günü ağzı buharlı

saat kulesinin önü:

'sen kitabısın şarkı söylemenin
bozkır kokulu bir yeni yetmelik
mahalli aydınlık
temmuz,ağustos
anlamlandıramadığımız haziran
sıkı fıkı yaz ikindileri'

öğlenleri kırılan cesaretin
hazırlanır akşama
içinde bir kahraman demlenir
ilk yaygaralarıyla kırlangıçların

biz

ölürken bile hazır değildik böyle bir yaşamaya
otobüslerimiz varamadı hiçbir zaman
bir kentten diğer kentin kurtuluşuna
ayakları üşür uykusuzluğun
kendini şöyle bir derin sulara bırakma hissi
eksik olmaz ardından kıvırcık saçlı beklemişlik
bacası tüten evin
orta sınıf hülyaların

saat kulesinin önü:

'güneşli yağmuru izlemek
yemyeşil ciddi mi ciddi bir öpüşmek isteği
ve herhangi bir eylül'

biz

çıplak dağ müsveddeleri
adlandırılamayan
ve herhangi bir eylül
her öyküde bir şey bulan bu öyküsüzlük
kahve rengiye beyaz serpilmişlik
gözlerinden öptüğümüz
otobüs terminallerinde düşlediğimiz
özgürlüğümüz

Kağan İşçen
Kayıt Tarihi : 17.6.2008 02:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kağan İşçen