Saadet Yıldırım Ünal Şiirleri - Şair Saa ...

0

TAKİPÇİ

Saadet Yıldırım Ünal

Krizantemler fısıl fısıl içimde. Ben, koyu kahve gözlü kadın, “Sana âşık oldum.” Gurur duyuyorum kendimle. Şimdilerde düş kaçkını, Sana geliyorum her gece… Nöbetimde kelebekler, Peşimde krizantemler… Bir cümbüş, geliyoruz evine. Uyuyorsun. Bir çocuk gülümsüyor yüzünde. Düzeltiyorum özenle, yastığa dağılan saçlarını, Bahar yağmuruyla yıkanan Kırları kokluyorum teninden. Ah! Ütopya benimkisi… Acıyorum kelebeklere, Krizantemlere acıyorum. Gözlerine dahi dokunamadım yüzlerce sene! Sevdiğim, aç gözlerini! Bir rüyada olsa bu, İğde, ıhlamur, hanımeli mevsimleridir yaşadığım. Gel diyorum sana. Bu sefer krizantem diliyle…

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Alıp başımı gidesim geliyor bu ara.

Dar da!

Çarpıldı sanma bahara.

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Yayıldıkça yayılıyor, dağıldıkça dağılıyoruz.
Ve biz, insanoğlu
Sağıldıkça, sağılıyoruz…

Kim tarafından, kim için?
Hiç sormuyoruz!

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Bol ışık sahnede, bol gürültü.
Palyaçonun gösteri saati!
Kostümünden saçılan abartı,
Kamaştırır,aranan gözleri.
Her şeyi saracak elleri.
Nefreti silecek,

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Eylül doğuruyor kadınlar her bakışında
Ufak,iri,kimi yaşlı
ve hatta çirkindi bazıları
Güzeli en çok düşte sevdi onlar

Kadınlarım

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Bir hüzün asıyorum gözlerime

Kızıl tenli,ıslak

Asık yüzlü pişman bir kelimeye sığıyor bütün yaşam

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Bir koku çürüyor ağzımda.
Fırçalıyorum dişlerimi,
Dermanı kalmıyor kanamaktan.

Düşünüyorum,
Dişlerim mi çürüyen

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Bir cesedin unutulmuşluğunu soğuruyor tenhalığmız
Değmiyordu birbirine bakışlar

Gün dedikleri tavanı mavi,zemini yeşil
Renkli bir tabutun yalıtılmışlığıydı zamanı dolanan
Çocuklarımız doğuyordu ölü devrimlerin enkazına

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Acıtıyor canı şiire gizlenen

Özlenen,eskimeyen...


Ömür,dolusuyla yangın

Devamını Oku
Saadet Yıldırım Ünal

Külünden doğdu Pompei!
Meşrulaştırıp ölümü göze…
Dondu,
Alevin yaladığı toprak.

Utancı sergide,

Devamını Oku