Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı,
Sen kimin yetimisin,
Kimi bekliyorsun durduğun yerde?
Sağır bir günün sonunda dilsiz bir gece
Sarıp sarmalıyor seni,
Gökyüzü gıcırtıyla kapanıyor üstüne.
Bak ömrün yarılandı,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Nadir Bey,
Her yorumun arasına gak guk edip din, iman karşıtı söylemleri sıkıştırma gayretinden vazgeçin.
Siz kör olabilirsiniz.
Biz değiliz!
Yandım, yakıldık edebiyatını yapan da sizlersiniz!
Unutmadan: Bu iktidar da sizin gibilere çok şey borçlu.
Anlayana!
Ama siz ondan zerre nasiplenmemişsiniz.
Nasılsa devam edeceksiniz biliyorum.
Devam edin...
Şiir güzel, güzel az kalır muhteşem; imgeler anlaşılır ve ahenkli, konusunu ise bırakalım şairine kalsın tebrikler...
Eski bir faciadan,bin facia üretme,
Nefesini boş yere,yazık olur tüketme.
Bırak kabuk bağlasın,kaşıma yaraları,
Kardeş kavgalarını,durup durup üretme.
Buraya, daha önceki yorum ve denememde ki, Metin Altıok gibi bir insanlığın nuru ve aydın insanın şiirine uyumla özdeşmiş boyutu dahi kaldıramayıp, içine sindiremeyip şu ya da böyle şekilde fitnelik zihniyetinde olana sözüm…
Metin Altıok gibi hiçbir insan, değil sadece belli zümrelerin yanılmasına karşı çıkmak, karıncanın dahi öldürülmesine karşı olduğunu şu ülkemizde onu tanıyan, bizi tanıyan herkes bilir.
Artık yandım, bittim, gittim öldüm.., edebiyatı bitmiştir..Mağdur edebiyatına lanet olsun..Metin Altıok gibiler, mezarında dahi, onun gibi başı dik ayaktayız..Tüm dünya kardeşliğine selam olsun…
Belli bir inancı devamlı dinsel faşizanlıkla adeta Hitler zihniyetini de sollayıp dünyanın en iyi kanı benim naralarını atanlar, evrendeki diğer inançlarda, sosyal-kültürel farklı zenginlileri göremiyor..Görmek istemiyor…Ben..ben ..ben ..illaha ki ben diyor..keskin dişlerini göstererek.. İşine gelince Nazım'ı bağrına basıyor..; komünistleşiyor…Müslümanlığa, İsmet Özel’ler gibi komünistlik kulpu takıyor..
Biliyorum, bu tip te olan ama maalesef insan soyunun bir parçası olan sizler, algılama ve utanma duyguları da işine geldiği zaman bir makine dürmesine basar gibi işlettiğini…
Madem tüm yakılan,ezilen, öldürülen, horlanan, yurtsuz edilen halklara dayanışma gösteren o sizler hızlı K. Müslümanlar..evet sizler neden şu hızlı Müslüman komüniste eleştirisel yaklaşıp bir iki kelam etmezsiniz.
Bu vesileyle özüne dokunmadan birkaç düzenlemeli DENEMEMİ tekrar Metin Altıok adına ve Özel gibilere ATFEN
Saygılarla..
******
İsmet Özel GİBİLERE ATFEN DENEME!
İnsan nedir?
Müslüman kimdir?
Hıristiyan neye inanır?
Budizm’e yol nerden gider?
Yunus Emre neden sevgi,
Dünya âlem birdir demiştir?
Bir Ortodoks Yahudi’nin,
Başını fesiyle,
Karşısındaki duvara karşı sallaması
Beyin hacminin eyleminde ki o ederliğinden,
Söyleyin İsmet Özel gibi
Hızlı komünist Müslümanlar
Sizinkinin farkı nedir?
Altı milyarı aşan yeryüzünde renkli
Desenli kültürlerin varlığını,
Farklı nakışlı inançların,
Zencilerin, Kızılderililerin, Arapların..
Beyaz tenlilerin…
Yüreğinde/usunda buluştuğu gerçeğini
Neden görmez, algılayamazsınız?
Bilimlerde, kuramlarda, evrimlerde
Bu evreni algılayacak ‘insan temeli’ düşünce kapasitenizin
Tutarı o Ortodoks Yahudi kadar mı?
Hızlı komünist Müslüman:
“Dünya, sadece her Türkün Müslüman olmasından ibarettir.”…
Anlayışta ki zihin ölçünüze ancak sığdırabildiğiniz hayalperestlik
Âlemi yeniden yaratma seyahatinde keyfiniz nasıl?
İnsan olamamış…
Bir de komünistmiş!
Soyadı derseniz Özel,
El’in özünden bin yıl uzak.
Öz’ün kendisine aykırılık niye?
Kimliğini bulamamış.
Adam mısınız?
Cidden bilmiyorum…
Bir Müslüman?
Bir komünist?
Bilmem ne iseniz; onu kendi de bilmiyor.
Ona göre:
“Her Türk Müslüman,
Her Müslüman ise Türk olmayabilir.”…miş.
Sesi kulağıma anıran bir eşek,
Havlayan bir it gibi geliyor.
Benim adıma niye konuşuyorsunuz ki?
Siz şair müsveddesi neyseniz osunuz.
Onu söyleyin!
Bilelim kim olduğunuzu.
Söyleyin, rakı içer misiniz?
Ben bir iki tadına baktım ama yok.., yok sevemedim.
Söyleyin, hırsızlık eder misiniz?
Ben etmem; yasa, kanun, cellât haramdan önce,
İnsanlık prensibim korur beni.
Söyleyin yalan söyler misiniz?
Haram yer misiniz?
Güya kimilerinin şairi olarak…;
‘Etik’ misiniz, kaç zihinlik..pardon… Paralık?
Daha da pardon… Gramlık ‘etik’siniz?
Hızlı komünist Müslüman olarak
Domuz eti yer misiniz?
Anlatınız, şiir yazma ilhamınız nerden gelir?
O yediğiniz et ile besinden mi?
Şiir nedir?
Şairlik nedir?
Şairlikteki amaç, varmayı arzuladığınızız hedefiniz nedir?
Onları, hele bir halkın anlayacağı dille anlatın da bilelim.
Siz yurttaş haini misiniz ki…
Halk şairi olmadan/olamadan halk adına ahkâm kesersiniz!
Benim, benim gibi milyonlarca canın…
Kim olduğumuzda ahkâm biçersiniz!
Asker;
Ama yurttaşına
Atatürk’e sadık
Asli görevinin yurdun, toplumun güvenliğini,
Onları korumak ve kollamayı
Gerçekten içine sindirmiş,
Cuntadan kendini soyutlamış,
Evet, bu vatanın laik askerini, sever misin?
Yoksa zaman gibi mesela,
Onun sahte peygamberi gibi
Ümmetçi toplum yaratmada önünde ki tek kalan
Bu güce karşı
Korkudan Alınıza mı edersiniz?
Abuk sabuk şiir yazarak;
Yazar M. Altan gibi zaman…
Bu zamandır diyip,
Atıp-tutan ulumanız dahi milyonların kulağında sahte
Biliyor musunuz?
Ben, o askerleri, yurdunu insanlığıyla
Her yurttaşını, Müslüman, Hıristiyan, Budist,
Ateistini, kökeni; Rum, yunan, balkan, Arap’tan gelen…
Evet, onların hepsini kabul ederek yürekten severim.
Ümmetçi toplumdan bizi arındıran, birey eden, kadına
Kadın olmasında onur sunan, eşit vatandaş olmaya zemin
Hazırlayan…, Atatürk’ü,
Ve şu an onun kökten felsefesinin koruyucuları; kardeşlerimiz, evlatlarımız,
Eşimiz, sevgilimiz, oğullarımız, vatandaşlarımız, Allahlarını…
İçselliklerinde duyumsayan belki onunla kalkıp, onunla yatan..
Dualarını, senin gibi itlerin de özgürce uluması için, nöbet tutan…
Evet, o askerleri dâhil…
Saf yurdunu, ‘insanın bütününü’ sevenleri… Çok severim.
Bağırarak, göğsümü gererek severim.
Ama
İnancımı bağırarak Müslüman’ım diye değil,
Sesiz kimsinin işitemeyeceği,
Sadece Tanrımın duyacağı
Gizlilikte, gizemdedir ona olan sonsuz sevgim.
Göstermeci, şekilci şair müsveddesi hızlı komünist Müslüman;
İyi de Müslüman’sanız?
Sin kendinize Müslümansınız!
Sizsiniz cennete, cehenneme gidecek olan!
Bana ne! Bize ne!
Allahın işine beni neden bulaştırıyorsun ki!
Topyekûna sinmeye kalkmak Allaha ahkâm kesmek!?
Yahu siz kimsiniz? Anlatın esas bunları, dinleyelim:
Kitabına eleştiriden yoksun…,
Kadını döven…,
Onu eşit mirastan eden…,
Kadın haremliklere evet diyen…,
13 yaşında ki körpe kızla, 70’’lik dedenin evlenmesini
Haiz gören
…
Erkek haremi isteyen kadın olunca!...,
Donuna edip;
Dünyayı ayağa kaldıran!
Ve daha niceleriyle...
Sizi dönek, korkak komünist Müslüman sizi! Siz bunlar mısınız?
Mert, adam olan, biraz da onlardan kelâm eyler.
İkiyüzlü olmaz… Derki: “Evet madem
İnanıyorum kitabıma, onları da aynen şu zamanda da
Kabul ediyorum.” Ya da: “Hayır, ret ediyorum!”
Yiyorsa buyur… Onlardan ahkâm kes, dinleyelim sizi.
Sizde o yürek nerde…!?
Allahtan, dinden, Müslümanlıktan ahkâm kesmek ucuz…
Sat satabildiğin kadar… Al alabildiğin kadar… Bedava… ye… ye bitmez, doyur karnını..geberirsen..deki..: “Kader, Allah böyle İstemiş.”
Afrika’da milyonlar daha ana rahmine düşmeden kaderleri Belirlenmiş… Söyleyin/söyletin hadi…
Ya da…;
Sıkıyorsa biraz eleştirisel yaklaşın şu ‘kader’ denen, duygu emen, Kan içen sömürücü vampirliğe…
Ne bir prensip, ne bir kural, ne bir insanı evrensel değer..
Ne bir İngilizce, ne bir öz Arapça konuşma, ne bir Çince, Rusça…
Hiç okumamışa, ezberden öteye gitmez imam hatipliye… dahi
Evet, Allahtan ahkâm kesmek Türkiye’de en ucuzlarından…
Dinselliğe eleştirisel yaklaştığınızda…
Hemen diri diri insan derisi yakan/yüzen yobazların, Allahlı Naraları altında ezilmekten..,
Geceleri o çıktığınız alemi keşif etme rüyalarınızda terleyip, Donunuzu ıslatmaktan..., fetva çıkmasından altınıza etme korkunuzdan…Evet, siz de ki o yürek nerde ki?
Komünistliğine…
Şartlar gereği, şartlatan gibi bir kulp bularak:
“Bizi aldatan bizden değildir' diyor hadiste.
Bundan daha komünistçe ne olabilir”… Diyen
Sahte Müslüman, sahte komünist ve sahte Türkçü
Kuyruğunu askere karşı paçası arasına alan…
Sahte Şeriatçı!
Sahte dünyalık şair İsmet Özel,
Meydanı tam zamanıdır diye sandığınızdan herhalde…
Bağırıyorsunuz. Bağırın bağırabildiğiniz kadar da…
Kendi adınıza bağırın/konuşun efendi
Benim adıma kelâm etmeden sizi
Men ederim.
Bağırarak kıçınızı yırtsanız da
Bizim sazımız tınlamaya devam edecek,
Türkülerimiz sonsuza kadar çalacak,
Yazılarımız kanla olsa da yazılacaktır.
Sizin gibi dinci faşizanlarla savaşımımız
İnsanlık onuruna süreceği sonsuzluğu gibi.
Nadir Sayın
Madımak'ta yananlar için kimseden daha az üzülmüyorum.
Ama sadece onları anmaya lâyık görenlere de benden lânet!
İşte bu duygularla sıcağı sıcağına yazarsanız bir şeyler,
Muhtemelen şöyle bir şeyler yazarsınız:
Zenci Olmak Varmış
Ölü doğmak varmış bu şerefsiz dünyâya,
Veya azınlık olmalıymış;
Ayrıkotu... Isırgan...
Halkların kardeşliği diye bas bas bağırıp
Kızlarla gezmek için Bebek sâhillerinde
Sırtında deri ceket,
Ayaklarında rugan...
Ermeni kadar olmazsın vurulursan;
'Hepimiz şehidiz' demez kimse ardından
Sanma birileri anma gününü sorar
Kaldırım taşları kadar önemsizsin sen,
Yaylalarda çimen kadar sıradan...
Kıvılcım gibi parlar ve söner
Var olma rüyân
Sen... Sen!
Küçük Hiroşima'da bir gece vakti
Basılan sefil çocuk
Muhtemelen yazmayacaktın sen hiçbir şiir
Söven; millete, mukaddese
Öyleyse -gönüllerde huzurla- gir kabre hemen
Sen, olsan da bir -onlar için-
Olmasan da bir!
Onlar insaftan üryân...
Molotofla otobüste yanan kız
Ateşlerden önce tanışmadın aykırı söylemlerle
Bir duvara slogan da yazmadın
Öyleyse insanlık suçları arasında
Seni kim saysın, niye?
Sıradışı niye olsun ki adın?
Sen kendine kız:
Çünkü sen,
Çünkü sen bir asker vuramadın!
Bir köy basıp kurşunlayamadın ana karnında bebekleri
Birileri de yanacaksa
Elbette sen yan!
Hâlâ anlamadın mı:
Sâdece onlar insan!
--------------------------------------
Daha önce de başka bir şiir yazmıştım. O şiiri hep pasifte beklettim Antoloji'de (şimdi yazdığım da muhtemelen hep pasifte bekleyecek) o şiir de şöyle idi.
Kimse bayram etmiyor insanlar yandı diye
Fitnenin söktüğünü şeytan böyle yamıyor
Sevinilmez Sivas'ta öfke - kin yendi diye
____Ammâ bu problemi akıl sağlayamıyor
____Zorla değil, ne gözüm, gönlüm ağlayamıyor
Her fırsatta Sivas'a ağlayan edepsize
Bebekleri sorsam da ölüler duyamıyor
Dilleri bağlamışlar ha depliye, depsize
____'Ya benim doğrularım? ' diye çağlayamıyor
____Zorla değil ne gözüm, gönlüm ağlayamıyor
Aklıma geliyor da onbinlerce şehidim
Yüreğime oturan gama dağ dayanmıyor
Bezden korkuyor itler. Ben, nelere şâhidim!
____Sivas elbet katliam... Gönlü dağlayamıyor
____Zorla değil, ne gözüm, gönlüm ağlayamıyor
Kul Hafî, yüreğin kan, gözün bir işârette
İnsan değilsin ki hak sana sağlanamıyor
Kâtiller sabah akşam bin bir keyif, işrette,
____Benim bacım başını hâlâ bağlayamıyor
____Zorla değil, ne gözüm, gönlüm ağlayamıyor...
Yakarak ceza vermek , aslâ yoktur bu dinde ...
Kânunlara tâbidir ; ateist de , hâin de ...
Yanan veya dumandan ölenlere acıdık ;
Acır , az îmânı , vicdanı olan kalbinde ...
Lâkin , bozuk tiynetli , bilmez adâlet nedir ...
Vicdan nedir , hayat ne ; ölmek öldürmek nedir ...
Madımak ve Başbağlar YASTA EŞİT değerde ;
Vicdanlarda ,BAŞBAĞLAR yer etmez kaç senedir ...
Tanrı, altıok'a; ya altıok konuş demiş büyük bir olasılıkla... çünkü şairler cebrailidir bütün Tanrıların.
Ve Michelangelo sayın İspir'in dediklerini duyarsa alınabilir; Musa'nın kırık bacağı kanayabilir.
Kısacık bir şiirini de ben eklemek istedim....
...KILÇIK....
Hamsiciği yutan /
Toriğe yutulan /
Bir çapaklı omurgacık /
Uskumruyu ayakta tutan...
Pişince etten soyunan...'
- Metin Altıok -
Felsefeyi bu kadar kısa ve öz dillendirebilen biriydi o...
'masumdan sorulur
günah artığı zimmet /
kanıksamaz
kitap /
gül
unutmaz duruşunu...
son “acıya kiracı” şairin
titreyen dudağında /
hafıza-i beşer
nisyan ile malûl olsa da!...'
(N.Erlaçin - 'Nisyan'dan son bölüm...)
Ustamın ustasına sevgiyle ve sonsuz saygıyla...
Trajik ölümünün dışında, büyük bir düşünür ve şairdi Metin Altıok...
AŞK DA ÇEVREYE UYAR
Sevgilim aşk da çevreye uyar,
Susuzluk kaktüsü dikenle kaplar.
Bak bazı kadınlar kaçmaz çorapların
Uzun bacakları olmuşlar.
Ve bazı giysiler içinde çalımla
Merdivenden iniyor adamlar.
Çocukların gül dudağında
Zift gibi yapışkan kara sakızlar.
Öyle yalnızız ki bu panayırda
Sevgimiz durmadan bir taşı ovar.
Sevgilim aşk da uyar çevreye
Ve kendine parlak bir yalan arar.
Metin ALTIOK
Bu şiir ile ilgili 39 tane yorum bulunmakta