“Kapıların zillerini çalıp kaçan, komşu pencerelere taş atıp camlarını kıran biz değildik. Kedilerin kuyruğuna teneke bağlayıp, köpekleri taşlayanlar da biz değildik. Biz nedense, içimizde bilmediğimiz korkuları besleyen çocuklardık.
En masum oyunumuzun tam orta yerinde bir bomba patlarsa diye yüreğimizde. Parçalanır ve neye uğradığımızı anlayamadan geçiverirsek diye, çocukluğumuzdan öteye.”
* * * *
/biletleri karşılıklı gişelerden ve çok önceden kesilmiş, aynı yöne bir yolculuk/
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
beğendim ve tam puanla şiirinizi selamlıyorum sayın Çeştepe..
senı ve yazdıgın her paylasımı sevıyorum....tesekkur edıyorum arkadasım
Korktuğumuz buydu bizim, hani bir bomba patlarsa diye yüreğimizde.
O bomba patlıyor günün birinde. Ama değişen de pek bir şey olmuyor. Yani savrulmuyoruz çocukluğumuzdan ötelere. Sadece bakışlarımız biraz anarşist, ruhlarımız isyankar. Ve gerisi bizde saklı çok fazlası da var. İşte bu kadar.
Ben bunun için haykırıyorum şimdi...,
Bu ne güzel sonbahar”
Bu güzel şiire emek veren duyarlı yüreği kutlar, başarılarınızın devamını dilerim Sayın Cevat Bey. Mutluluklar sizinle olsun!(10on)
Tebrikler Sayın Cevat Hocam.....Sonunu iyi bağlamışsınız, her zaman her şiirinizde olduğu gibi, şiirin geneli içinde bunu söyleyebilirim.....Çocukluktaki anıları, açık bir denizde gemideyken, bir taraftanda rüzgar eserken şairin bu satırları yazması için zaten ortam hazırlanmış.....Şairin kalemiyle buluşması kalmış geriye sadece, bunu da değerli cesur şair oldukça güzel bir şekilde başarmış....Hürmetler......
Abdulvahap Yıldız
şimdi ikimiz,
kuşlar ve kelebeklerimiz sustu diye, tam çıkmaya başlamışken sesimiz
hasreti vurmalı sazlar gibi içeriz de, ayılmaz sarhoş oluruz güvertemizde.
şimdi canımın içi,
sımsıkı saklandığımız bu kuytu şiiri, her cümlenin sonunda bir virgül gibi
oku bana sen gibi, yağ bana yağmur gibi...
Yine çok güel akıcı ,okurken insanı alıp götürüyor, bitmesin biraz daha diye yavaş yavaş okutuyor kaleminiz.
Susmasın hep çağlasın
/açık deniz öncesi son iskelenin birer ucunda, gelecek son gemiyi beklerken/
Cook begendim, kaleminiz hep yazsin. Her konuda yazabilen kaleme ve sairine ...Tebrikler...
“Korktuğumuz buydu bizim, hani bir bomba patlarsa diye yüreğimizde.
O bomba patlıyor günün birinde. Ama değişen de pek bir şey olmuyor. Yani savrulmuyoruz çocukluğumuzdan ötelere. Sadece bakışlarımız biraz anarşist, ruhlarımız isyankar. Ve gerisi bizde saklı çok fazlası da var. İşte bu kadar.
Ben bunun için haykırıyorum şimdi...,
Bu ne güzel sonbahar”
**********************************BU DENLİ GÜZEL ANLATIMLI ŞİİRE YORUM YAZAMAM,YAZAMAM Kİ BELKİ EKSİK KALMIŞ OLUR,YAZDIKLARILA ŞİİRDEKİ DUYGULARA YANAŞABİLMEK SOR OLUR..YAZAN YÜREĞİN O ANKİ DUYGULARININ TÜMÜNÜ YAŞAMAK İMKANSIZDIR VE YORUMLAR EKSİK KALIR..
BEN KALEMİNİ ALKIŞLIYORUM SAYIN ÇEŞTEPE.
ANT.ON PUANIMLA ŞİİR SAYFAMA ALIYORUM..
YÜREĞİNİZE SAĞLIK HER DAİM GÜN DOĞUŞUNDA UMUTLARLA KUŞ KANADINDA SEVİNÇLERLE BİRBİRİNDEN GÜZEL ŞİİRLERLE SİZE MUTLULUKLAR DİLİYORUM DOST SAYFALARINDA YORUMLARIMIZLA HEPİMİZ ŞİİRLERE GÜZELLİKLER KATABİLİYORSAK NE MUTLU BİZE DİYORUM KALEMİNİZDEN YİNE İNCİLER SAÇILMIŞ DUYGULARINIZ MISRALARA YANSIMIŞ YÜREĞİNİZDEN GÜZELLİKLER AKMIŞ ŞİİRİNİZE KALEMİNİZ DAİM OLSUN SAYGI VE SEVGİLERİMLE +10 PUAN
evrenin kalbi patladığında doğup , çocuk yüreklere sığındı. belkide sevdalar.
ilk düştüğünde, izleriyle edindiği yer korundu yolculuklar boyunca. nede olsa doğrultuları aynı yönleri aynıydı....
çok güzeldi sn çeştepe... uzun süre kaldım şiirinizin dizelerinde.....
sevgi ve saygımla......
Yine bir kez daha her satırında duygusallığı yaşadığım şiiriniz..Geçmişe şöyle bir uzandım yine..Kapımızın önünde arkadaşlarımızla oynadığımız oyunlar..Bırakın geleceği,bir kaç saat sonrası bile umurumuzda olmadan..Yüreğimizde patlayacak bombaları düşünmeden,ama patladığı zaman da her seferinde yeni b ir şeyler öğrenerek,yeniden toparlanabilmenin mutluluğunu yaşamak..Şimdi bile hatırladığımda yüreğimi mutlulukla dolduran anılar..Şiiriniz bana bunları yaşattı..
Yüreğinize sağlık sayın ustam,ne güzel yazmışsınız yine.
Bu şiir ile ilgili 79 tane yorum bulunmakta