“Kapıların zillerini çalıp kaçan, komşu pencerelere taş atıp camlarını kıran biz değildik. Kedilerin kuyruğuna teneke bağlayıp, köpekleri taşlayanlar da biz değildik. Biz nedense, içimizde bilmediğimiz korkuları besleyen çocuklardık.
En masum oyunumuzun tam orta yerinde bir bomba patlarsa diye yüreğimizde. Parçalanır ve neye uğradığımızı anlayamadan geçiverirsek diye, çocukluğumuzdan öteye.”
* * * *
/biletleri karşılıklı gişelerden ve çok önceden kesilmiş, aynı yöne bir yolculuk/
Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
İste o, insanin bir yerde, aşka boyun eğmesi
Devamını Oku
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
İste o, insanin bir yerde, aşka boyun eğmesi