Kapakları açılınca yağmurun
İki lapa kar düşünce yollara, güneş kızınca
Su yürüyünce toprağa, rüzgar duldasını çekince ıssızdan
Biliyoruz artık ettiğine edeceğine ve doğduğuna doğacağına
Gün
Kendi bin pişman...
Ve hayatı hırsızlanmış kalabalık susuşların zaman zarfıyla
Sıralı sırasız üzgün cümleler hepbir hizaya ip gibi dizilip
Hiç mola ermeden amana
Durumu ince kağıtlara sargın tütün duman
Ziyaretcisi müşterisi eksiksiz...
İçini zehre, dışını verana, cürümünü kıran kırana vere vere vere
Verem olup giden azap....
Yıkılmak tehlikesiyle karşı karşıyası dününden belli temelsizliğin
Sulh-ceza-sulkh-ceza-sulh-ceza sallanan sarsılan
İnsan dedikleri binada...
Masum çiçeğin yolunmadık bir tarafını bırakmadan
Vitesi yüksek bitesiye çölleşmelerine ölen kalanlı
Ecre sabra tükenik şansa artansız çekilip
Eviyle arasındaki ilişiği bozuşuktan..
Enazından hani bir yerlerden bir urgan geçse eline
Bir kınalı kurdele,
Yahut ne bileyim... koltuk destekli vinç...
Ya ilini sokağını asacak çengele
Veya yenişemediği öfke sefilinde kendi kendini
Seyfi Karaca............Mart / 11
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 18.3.2011 20:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Seyfi Karaca](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/03/18/ruzgar-duldasini-cekince-issizdan.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!