Rüzgâr Delikleri

kesili tırnak kırıntılarını avuçlarında biriktiriyor nisa
duru dingin hareketlerle
uçurtma uçuruyor göğünün yüzünde

aralarından kıvrıla kıvrıla içeri sızan
ceviz kaplama kalbin gözelerinde çizili
tecrübeli tırnak izi tıkalı rüzgâr delikleri!

inatla zayıf yerlerini yokluyor halâ

boyunun hizasında duvarlarına sinmiş loş
kanı turuncuya dağılı,baş parmağıyla ezili
fanın hiç durmadan dönen pervanelerine sıçramış haşere leşi

durmadan dengesizce birbirine çarparak
boşlukta dikili değneklerin başını oynatıyor benzerliğin refleksleri
aynı anda temiz giyiniyor aynı anda temiz kokuyor
aynı anda temiz şeyler fısıldıyor kulağına

yalnızlığın korkuluğunda
değerli şeylerini ayrıştırmaya başladığında bulanıklık

ölümü dibekte dövdür çırılçıplak
ağrıyan yerlerini sabırla,çığlıkla inle
iki büklüm...

(temren,mart-nisan 2012)