kapılara ölü ruhlardan,
fedailer koyan sert rüzgar.
pencerelere onlarca korku ismi yazıp,
sonrada başı buyruk gezen rüzgar.
gecenin bir yarısı, sızıp ince çatlaklardan,
perdelerimle beni korkutan rüzgar.
sana mı kaldı bu ayrılmışlığımın acısını dindirmek,
sana mı kaldı bu yoksul gecede,
korkuarı içime sindirmek.
sana dokunan yok, bu da senin kendi büyündür,
al şu kara bulutları,
benden çok uzaklara götür.
buralarda çocuk yok,
git gülücükleri dinle,
gülücükler çocukları bulur,
git penceremden, gitde biraz uçurtma uçur.
yaprak dökümü geldi mevsim sonbahar,
git dök yaprakları, üşümesin kaldırımlar.
git biran önce bana dokunma,
bana eski eşyalar gibi unutulmuşluğumu sorma,
sorma söylemem, söyleyemem
Kayıt Tarihi : 1.4.2008 15:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!