Rüyalar sahiplerini ararlar kaç zamandır
İkindi meltemleri serinletecek yüzleri
Akşamları komşu sohbetlerinde kahkahaları
Ninelerin ve dedelerin sallanan beşikteki masalları
Balkonlara uzanan begonvillerin morunda okunan kitapları
“Yoldan geçecek, bekle, birazdan! ” yürek çarpıntıları
Çay bardaklarında eriyen çocukların bisküvileri,
“Bugün nasıl geçti günün? ” sorusuna uzun uzun edilen sözleri
Radyoda nihavent makamını, perşembeleri tiyatrosu radyonun;
Başında heyecanla “katil uşak mı? merakında çıtlatılan çekirdekleri,
Daha niceleri,
Yuttu,
Bu
Televizyon denen kuyunun dipsizi.
Derken,
Dizlere oturan bilgisayarlar kovdu: çocukları
Klavye;
Aşk mektuplarını, kenarları işlemeli
Kağıdı ve kalemi
El yazmasını…
Rüyalar sahiplerini ararlar kaç zamandır,
Ağızlar açık, mideler zaruretten dolu, yarı boş
Beyinlere akar en aptal kutudan ve bilgisayardan
Hayal denizinin en renkli tonundan ve amaçsızlıktan…
-cep telefonları hayalet(ler) gibi dolaşırlarken aralarda-
Hakan KaradumanKayıt Tarihi : 9.10.2009 00:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)