Derin suya birlikte daldım
Gül kokusunu kalbe çaldım
Dosta yürekten selam saldım
Rüya tabirne üye oldum
=
=
Hoş geldiniz gönül haneme
..
Bir saatlik Parizyen rüya
Sen’in bana, Ben nehrinin sana yöneldiği
Ve yüreklerin Eyfel, insanların bireyselleştiği
Aşkın Nirvana’ya, onun içsel Rönesansa erdiği
Fransız dekorlu, Avrasya gerçekliğinde
Tedirginlikle erginliğin birbirine karıştığı
Bir Parizyen rüya, saatlik…
..
bir rüya gördüm
eylül'de kuzeyde
bir rüya
kuzeyde
ve eylül neminde
bir rüya gördüm
..
Uyuklama Sevduğumda Ruya Görurusun Ruya
Şeker Olsam Da Düşsam Da Yarun İçtuğu Suya
Sabahtan Kalktum Baktum Da Hoca Ezan Okuyi
Kimse De Bulamadum Da Yarda Olan Kokuyi
Elumde Sari Enam Da Kocagarilar Anam
..
Rüya! Sen misin?
Uykudayım, uyuyorum;
Yüzünde sürgün,
Aklımda Sen misin?
Rüya! Bitmesin.
Uzaktayım görüyorum;
..
Bütün gün o kadar yorulmuştum ki eve geldiğimde kendimi çok yorgun hisetim salondaki üçlü kanepeye uzandım ve günün verdiği yorgunlukla uyuya kalmışım uyudum, uyudum,uyudum,uyudum...... çok güzel bir rüya gördüm. Rüyamda yıldızların üstünde şarkılar söylüyordum. Birden yer değiştirip,başka bir yıldıza kaydım. Eski öğretmenlerim, yeni öğretmenlerim,bütün arkadaşlarım, akrabalarım kısacası bütün sevdiklerim, hatta olması imkansız ama ölen arkadaşımız adem bile oradaydı. Beraber konuştuk, sohpet ettik. Çok mutluydum. Güneşin en yakıcı olduğu öğle saatleri olmasına rağmen yanı başımdaki ğüneş beni yakmıyordu.yıldızımın üzerinden kayarken, hep şarkılarını söylediğim,ismini AY DEDE koyduğum ay çıktı karşıma.Ama bu nasıl olurki, böyle böyle birşey olamaz.Çünkü ayın tıpkı bir dede gibi bembeyaz sakalları,birde dede gözlüğü vardı. Gerçekten de dede gibiydi.başka bir yıldıza düştüm.resmi bir yazar oldum. Burada Şiir ve kompozisyon kitapları yazıp,Dünyadaki çocuklara gönderiyordum. Bu çok onur verici bir şeydi.......Ve uyandım uyandığım andan itibaren kapı hiç susmadı.bütün sevdiklerim evime geldiler. Tıpkı rüyamdaki gibi herkes buradaydı. Merak edip, rüya tabirleri kitabıma baktım.Rüyamda gördügüm o, yıldızların kayması hayalerimin gerçekleşmesini ifade ediyormuş. Evet hayalim gerçekleşmişti bütün sevdiklerim yanımdaydı.Ama adem yoktu,çünkü o ölmüştü rüyamda bile olsa onu görmemi sağlayan allaha çok teşekkür ve şükür ediyorum.
Mümine İLAİZ
Yaş -13
..
Neden soruyorlar ki adımı durmadan? Bir dakika, şimdi hatırlayacağım… Tam da dilimin ucunda, ama bekleyin… Sahi, benim adım neydi? “Hadi söyle adını” diye ısrar etmelerinin nedeni ne olabilirdi? Ben hala uyuyor muyum ya da uyandım mı? Sanki bir salıncakta sallanıyor gibiyim. Her taraf tam aydınlık değil, hava sisli mi, yoksa güneş artık gri mi doğuyor? Gördüğüm rüya neydi ve ben neden hala aynı rüyayı görüyorum ya da bu rüya değil ve ben uyanmaya başlıyorum. Rüya bile olsa neden hiç kimse yok ve ben neden hiç kimseyi göremiyorum. Acaba uyansam mı, yoksa bıraksalar da ben olduğum gibi mi kalsam? Ha bire sağımı solumu çekiştiriyorlar. Canım yanıyor mu bilemediğim gibi, yoksa farkında olmadığım yabancı bir kentte miyim? Karanlığından bir türlü çıkamadığım sisler içinde yüzüyor gibiyim. Hem konuş diye ısrar ediyorlar, hem de dinlemiyorlar.
Peki, neden sesimi duymuyorlar benim? İkide bir yüzüme doğru eğilen ve soluğunu hissettiğim hatta ilk defa değişik gelen kokusunu bile soluduğum bu insan kim? Uzun uzun yollar, geçemeyeceğim kadar derin su kanalları, bir türlü berraklaşmayan bulanık sular ve ben hep içindeyim sislerin ve beni boğacak kadar coşkulu akan bulanık suların. Peki, bedenim ve ruhum aynı değil mi ya da ayrı ayrı mı duruyorlar? Sislerin içindeki bu yabancı yüzler kimin? Evet; derin, merdivensiz ve dipsiz bir kuyunun içindeyim ben. Çıkmam mümkün değil, hiç bir umut yok benim için…
Ne kadar ölen akrabam varsa hepsi bir arada… Tanıdık, tanımadık kim varsa beni çekiştiriyorlar. Kimi bırakalım gitsin, kimisi de gelmiş, gitmesin madem geldi diye bırakmak istemiyorlar. Bir yandan da ha bire beni uyandırdığını sanan ama benim canımı yakanlar da kim? Ben ne yapayım şimdi? Gitsem mi, kalsam mı, kime sorayım ki? Her taraf uçan hayaletlerle dolu… Beni de alıyorlar aralarına, beraber uçuyoruz, benim bilmediğim ama onların uçtukları yerlere…
Sisler dağılmak yerine sanki tüm dünyayı kaplıyorlar. Ben gri güneşi istemiyorum. Çıkarın beni buradan, hadi açın kapıları ya da perdeleri… Ya da nerede aydınlık varsa beni oraya götürün. Yoksa yüzümü keskin gagasıyla gagalayan ve keskin pençesiyle yavru kuzu sanıp, kokmuş leş gibi kaldırmak isteyen ve canımı yakan bu kartalların kanatlarının gölgesinde uçmak yerine onların pençelerinde can vereceğim.
..
Hoş kadındı rüya:
dudakları salça
göğüsleri ayva
kalçası sanki bomba
Hoş kadındı rüya:
Üzerime atlama
..
RÜYA GİBİ
Geçtiğimiz kış,ÇIĞLIK grubunda ben ve birkaç arkadaş söyleşirken.Beni kentlerine davet etmişlerdi.O zaman,olanaksız gibi görünmüştü gözüme.Şakadan tamam gelirim demiştim her ikisine de.Biri Alanyadaydı,biri Zonguldakta.Yakın zamanlarda bir gün,Alanyadaki arkadaşım granmayat rumuzlu İlhan ERMİŞ,bana bir şiir gönderdi.Yazarını biliyor musun? diye.Söyleşirken,” Hadi Alanya ya gelsene “ dedi yeniden.Çok yoğun geçen bir çalışma döneminden sonra,epey cazip gelmişti bu öneri.Tamam dedim.Kardeşim yer ve bilet ayırtmak için,birkaç hava yolunu aradığında:Bedensel engelli olduğum için,yalnız uçamayacağım bildirilmiş.Oysa:On yıl önce,üç kez tek başıma uçmuştum ve hiçbir sorun çıkmamıştı.Çok üzüldüm.Bana kaçıncı sınıf insan muamelesi yapılıyordu.Gözyaşları içinde,”İSYAN EDİYORUM” başlıklı bir mesaj yolladım gruplarıma.Hemen herkes çok ilgilendi.Tanımadığım birçok insan yanımdaydı ve yardım etmek istiyorlardı.Ettiler de.Tüm beni kabul etmeyen hava yolu şirketleri geri adım attı.O mesaj sayesinde tanıdığım bir dost,hem uçak biletlerimi hediye etti.Hem de,eşiyle birlikte gelerek,beni Atatürk hava limanına götürüp,görevlilere teslim etti.Ayrıca:yanıma da harçlık verdi.Bir mucize daha oldu ve beni ilk kez,cam kenarına oturttular.Çok güzeldi,uçarken dışarıyı seyretmek.Antalya ya indiğimde,İlhan kızı ve oğluyla gelmiş beni bekliyordu.Hep birlikte,Alanya ya gittik.İlhan’ın cafesi vardı,eşiyle işlettiği.O cafe hala gözlerimin önünde.Tüm duvarlar,masalar ahşaptı.Ve üzerlerinde şiirler-yazılar-güzel sözler vardı.Benim bir şiirimi duvara astığını,daha önce söylemişti.Sadece cafe değil,her türlü çok güzel ev yemekleri yapılıyordu.Tam sezon olduğu için,yoğun bir tempo vardı.Ben,bana yardım edecek,bir bakıcı istemiştim.Birçok yere haber bırakılmış.Ne yazıkki,herkesin bir engeli çıktı.İlhan’ın eşi,melek yürekli Ayşe.Hem cafede çalıştı hem de bana baktı.İlhan,bu dünyada tanıdığım en iyi insanlardan birisiydi.Harika bir aileydiler.Çocuklar ve babaanne de benimle ilgilendi.O güzel ailenin çevresindeki,birçok iyi insanı da tanıdım.Hepsi de bana,ayrı ayrı yardımcı oldular.Gezdirdiler,arkadaşlık ettiler.Bir bebek,bir prenses gibi,sevgi dolu bir cennetteydim sanki.Alanya ya aşık oldum.İstanbuldan sonra,başka bir kenti sevebileceğimi,hiç sanmıyordum.Ama Alanya ya,orada yaşamak isteyecek kadar bayıldım.Müzeyi gezdim.İlhan ve Ayşeyle piknik yaptık.Diskoya gittim,atlıkarıncaya bile bindim.Deniz kenarında dolaştım,oturdum saatlerce.Çoğu kez bir caddenin kenarında oturup,etrafımdan dünyanın bütün insanlarının akışını seyrediyordum.Evet,renk renk,dünyanın bütün insanları.Cafeye gelip gidenler,çok ilginçti benim için.Alabildiğine mutlu olduğum,düşsel bir ülkedeydim sanki.Alanya,hayatın başka yüzüydü benim için.İnsanlar tatile,eğlenmeye geldikleri için,gergin-stresli değillerdi.Elele,sarmaş dolaş,sevgi-aşk doluydular.Mutluydular.Bu pozitif ortamı seyretmek,beni de mutlu ediyordu.Çılgın cesaretimin,inatçı savaşımımın ödülünü almıştım.Ben tek başıma tatil yapabiliyordum.İnsanlığın bitmediğini,bitmeyeceğini görmüştüm Alanyada.Beni ilk gören insanlar,iyilik melekleri gibi yanımdaydılar her anımda.Yüreğimin bütünleştiğini,tüm varlığımın dolduğunu duyumsadım.Hiçbirimiz yalnız değiliz.Yeter ki isteyelim.Alanyada yaşadığım on günlük süreç,hayatımın en güzel zamanlarından birisiydi.Seneye her türlü koşulu daha iyi oluşturup,yine gideceğim Alanyaya ve çok daha uzun kalacağım.İlhan ve Ayşe.Çok iyi duyumsuyor ve biliyorum ki,hayatımın sonuna dek dostum kalacaksınız.Kızınız Yağmur’u ve oğlunuz Kartal’ı kendi canım gibi benimsedim.O tatlı,özverili,harika insan babaanneyi de.Hürriyet hanım.Benim için durmaksızın çırpınan kanatsız melek,güzel insan.Sen de hep yüreğimdesin.Ve diğer tatlı insanlar.Sizleri daha uçakta özlemeye başladım.Dönüşte de cam kenarındaydım ve yanımda bana yardımcı olan,kibar bir beyefendi vardı.Dedim ya,insanlık bitmemiş.Havaalanına indiğimde.Uçak biletlerimi hediye eden dost ve eşi,kucağıma kocaman bir çiçek buketi koydular.İstanbul’un harika karşılamasıyla,bir saatte geldiğim Antalyadan,üç saatte ulaşabildim kaldığım yere.Ama rüya gibi tatilim,yüreğimde sımsıcak yaşıyor.Herkes,benim çok değiştimi,moralimin daha iyi olduğunu,güzelleştiğimi söylüyor.Dünyanın en iyi ve değerli insanı İlhan.Antalyada veda ederken,”Çok teşekkür ederim geldiğin için “ demiştin.Asıl ben sana,sonsuz teşekkürler ederim.Herşey ama her şey için.Bir yanım,sizlerde ve Alanyada kaldı.SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM VE ÖZLÜYORUM.Nilgün ACAR 21.08.2007
..
Hüzünlü bir rüya gördüm bu gece,
Uyandığımda yaş akıyordu sessizce,
Elimi uzatıp yanıma baktım,
Yoktun sen gitmiştin gizlice.
Bu benim gördüğüm tek rüya değil,
Her rüyam seninle ayrı bir zehir,
..
Ben bir rüya gördüm;
Levha levha kader.
Tüm insanlar orda;
Ben ölü(m) den beter...
Yeri yelle sürdüm;
Hiç'i Hep'e ördüm...
..
Bu dünyaya 'Yalan dünya' demişler.
Ne de büyük bir yalan söylemişler.
Yalan olsa da, Hak olarak bilin!
Siz, ey müminler, kendinize gelin!
Yaşamakta olduğumuz bu dünya,
Olsa bile gördüğümüz bir rüya,
..
Uzaktan seyretmek seni
Sanki yanıbaşımdaymıssın gibi
Kokunu almak,sesini duymak
Sanki bir rüya gibi
Gülüşüe aşık olmak
..
Kendini güçsüz görmek ne acı
Hiçbir şey hissetmemek, görmemek, sevmemek,duymamak..
canının yanması ne acı
gidenleri uğurlamak onlara onları nekadar çok sevdiğini söyleyemeden ugurlamak
onlara dokunmak için bir fırsatın daha varken onu baskasına yollamak
Tanrım ne acı!
bendeki ne aptallık!
..
Güzel günleri,güzel anları anmak isteriz…
Sevmek…Sevmek…Ve bu ateşle yanmak isteriz…
Bir rüya olsun,bir rüya ki,
Bu rüyadan son nefeste uyanmak dileriz…
..
Hatırlarım geçip giden günleri,
Tezek yapardı anamın nasır elleri,
Takardı beline gümüş kemeri
Rüya gibi geçip gitti hayattan
Tozlu yollarında azmı yürüdüm
Kışın damlarında karlarını kürüdüm
..
Şu dünyaya,bel bağlama,
Ne kadar çalışsan boşa,
Sonunda kalacak burda,
Yalan dünya hepsi rüya.
..
Bölündü taze uykum bir ılık nisan gecesinde
Bedenim kabrinden memnun cesetler gibi yatarken sedirde
Dalıverdi; uzanalıberi kapalı duran zihnin ortasına bir rüya
Bu beden hiç bir gece böyle rüya yaşamadı daha...
Erguvan kokuyordu rüya.....
Nicedir görmediğim bir ihtiyar şehir göründü gözüme.
..
Sadece bir rüya seninle olmak
Bunu bana çok görme
Sadece bir rüya, masumane
Bunu bana çok görme
Bir rüyadayım, yanımdasın, kollarımdasın…
Beni uyandırıp ta senden mahrum etme
..
Emekli Öğretmen-Reklâm Yazarı-Şair Hasan Sancak yılmıyor. Feryadına ses verin:
ANAYASA MAHKEMESİ ONADI, HATA VAR DEDİ,İTİRAZ ETTİ! ..
Saygıdeğer Cumhurbaşkanım-Başbakanım-Adalet Bakanım-parti başkanları-milletvekilleri, bu hukuksuzluğa dur deyin. Hak, hukuk ve adaletin ayaklar altına alınmasını, katledilmesini ve mahvedilmesini önleyin.
..