Rüya Şiiri - İbrahim Aydın 2

İbrahim Aydın 2
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Rüya

Ansızın karşısına çıkışıma hiç sinirlenmiş gibi durmuyordu hatta sevindi desem abartmış olmazdım. Tam karşısına oturdum beyaz gömleğinin üzerinde saçlarının sarısından rengini alan sarı renklerin hâkim olduğu atkı ona çok yakışmıştı. Boynunda yusufçuk kolyesi, sol işaret parmağında turanj renkli bir yüzük vardı. Ayriyeten masanın üzerinde soğumaya yüz tutmuş çayından başka zencefilli kurabiye, rayban marka kahverengi bir gözlük ve hiç susmayan telefonu duruyordu…
Aylardır onu göremeyişimin vermiş olduğu özlemle gözlerine baktım ve çok güzel olmuşsun demekten kendimi alamadım.
Hafiften dağılmış sarı saçlarını eliyle topladı siyah gözlerini gözlerime dikti tatlı bir tebessüm ve nazenin bir eda ile teşekkür ederim dedi ve sustu…

Kendinden emin duruşu, hurileri aratmayan güzelliği ve şuh fiziğiyle karşımda arzı endam ederken gözlerinin renginden sarhoş olup hayal âleminin derinliklerinde kendimden geçmiştim ki…! Hemen sağ tarafımdaki TV ‘nin açılmasıyla bir anda irkildim.
Saat tam yirmiyi gösteriyordu “A Haber “ diye bir kanalda enkırmen o klişe girişlerinden birini yaptıktan sonra haberlere geçti.
Bugün 14 Şubat sevgililer günü dedi!
An itibariyle sanki durmuştu dünya ve hareket eden ne varsa…
Zihnimde şekillenen senaryo şu an benim burada olmamam gerektiğini yazıyordu.
Hem ortamdaki romantik hava, bohem hal hem de her masada bir kadın bir erkek olması günün anlam ve önemini anlatıyordu aslında ah nasıl unutmuşum ki..
Belli oda birini bekliyordu ama o kişi ben olmadığım halde masasında ben oturuyordum.
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp cesaretimi toplayıp pat diye sordum.
Birini mi bekliyorsun?
Yo diye cevap verdi
Sanki üzerimden tonlarca ağırlık kalkmış gibi rahatlamıştım.
Fakat durgun bir hali vardı o içinde sakladığı, varlığını bile kabul etmediği duygusallığı kalbinin derinliklerine hapsettiği yerden kurtulup ayan beyan gözlerinde kendine yer bulmuştu. Sorsam nedir bu aşkımsı sırılsıklam halin desem kabul etmeyecekti…
Zaten olması gereken bu değimliydi hani demişlerdi ya “aşk yolunun başı da terktir sonu da vazgeçmekle geliyor kabul” eminim ki ne yaparsa en doğrusunu yapıyordu şimdilerde vazgeçmesi kabul etmemesi gerekiyordu yeri ve zamanı gelince saçlarını sarısıyla, gözlerinin siyahıyla, bakışıyla, gülüşüyle hâsılı bütün benliğiyle kabul edeceği günlerde gelecekti…
Bu ruh hali içerisinde ikimizin de susması üstadım Yunusun “bin ben var benden içeri ben sustukça onlar konuşur ”değişini şimdi daha iyi anlıyordum.
Oda şu an karşımda görkemli tavrıyla sessizce otururken düşüncelerinde, hayallerinde anlıkta olsa bana bir yer vermişimiydi bilmiyordum ama bildiğim tek şey vardı o benim hayal ülkemin gerçek prensesiydi.

Olanlara bir anlam veremiyordum ben 14 şubatı ondan ötürü kesinlikle unutmazdım dahası ona yazdığım ve vermeyi planladığım bir şey vardı beni en çok şaşırtan şey ise bu mekana nasıl ve ne zaman geldiğim di… Bir telefon sessiyle aniden irkildim gözlerimi açtığımda yatağımdaydım… Rüyalar insanın bilinçaltındaki olayların yansımasıdır rüyanın nasıl başladığını bilemessin bir anda olan bitenin ortasında bulursun kendini...

İbrahim Aydın 2
Kayıt Tarihi : 31.5.2012 22:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Aydın 2