uzaklardan dönüyordun
cılız bir sarmaşık dolanırken
kuru dalların arasından
kızıl ağaç gövdesine
kar sesi sinerken
öte sularda maviye
beyaz tüyler inmişti
o kumral saçına
ve ağlıyordun
uçurtmalar astığımız geçmişe
su içen serçelere dokunuşun
'tuzağa atılan buğday
sadaka değildir' deyip haykırışın
gülüşün, bakışın
uzaklardan dönüyordu
cılız bir sarmaşık dolanırken
kızıl ağaç gövdesine
ilk tomurcuk!
düşüyordu yeniden
o acemi yüreklere
hasretin vururken cama
bir sükut eydi boynunu
itidal kalbime
bir yaprak değdi pencereme
ve böldü uykumu
-sonra düşündüm-
sorabilseydim:
ürperti böldüğünde uykumu
damıtılmış zamana inen
su yılanlarının neden öldüğünü
Kayıt Tarihi : 23.11.2007 14:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)