uyandım
sehpadaki porselen kuşlarımı öptüm
keyifsiz çiçeksiz menekşeme dokundum
kahve fincanlarını dağınık çay tabaklarını
topladım
ayılamadım hâlâ
gözlerimde bir ağrı ve kızıl bulanıklık
oysa
uyumaktan geldiler
gözlerime yürüyen güneşli günün asaleti
bile yüzümü aydınlatamadı neşemi yerine
getiremedi
sokağın
gürültüsüyse son sürat balkonda
mesai saati gerginliği sarmış kaldırımları
of!! telaşlı aceleci
adımlar
penceremdeyse
kanadı yırtık cızırtılı sinekler resitali anlaşılan onlarda
mesai telaşında
en iyisi sade bir kahve keyfiyle
dönem romanlarından birinin kısa kesitiyle
güne başlamak hoş olacak
daha kitabın
sayfalarını açar açmaz entrika kokuları
savaş çığlıkları iltihaplı tırnak izleri
vazgeçtim gönlüm vazgeçtim
derdimi deşmekten
.........
hatırladım
rüyamda geniş bir bahçedeydim
bahçede ters açan laleler yabanıl mantarlar
dev ağaçlar ve yapraklarını iştahla kemiren
kahve yeşil tonunda
çekirgeler sürüsü
bildiğiniz bu kabus karabasan ortamı
her şeyden bıkmış bezgin karıncalar böcekler
isteksiz öten kargalar sıska serçeler
ve
kapalı gökyüzü
anladım sizi sevgili gözlerim anladım
neden ağrılı neden sancılısınız
rüyamda
bile ferah iç açıcı bir ortam yok
of! bildiğiniz kaos yelpazesi yüzüme gözüme çarpan
Allahım! nereye kaçsam
nereye gitsem
- ülkem gibi sızılı her yer
.............
22092024
09:25
Kayıt Tarihi : 24.9.2024 01:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!