Yanıldık yalan yanlış duygularla
Kandırıldık var olamayan aşklarla
Sadece sevmek istedik
Nefretin varlığını unutarak
Ve bırakarak dünyayı bir kenara
Gerçekliğini ümit ettik düşlerin
Anlamam çok uzun sürdü çocuk
İnsanlar değişiyormuş zamanla
Bundan böyle ben de tâbi kalacağım yarınlara
Korkmayacağım asla
Büyük küçük bütün hayallerimi unutacağım
Bel bağlamayacağım umutlara
I
Sen ister misin ki yeniden gelsin bahar
Yeniden yaşayalım yaşamadıklarımız adına
Bir kez daha şükredebilecek miyiz
Bugün de atlattığımız kışın yasına
Devam etse bile aldığım her soluk
Bilinmezlere gizlenmiş
Yalnızlığımın sığ düşünceleri
Bir türlü bulamıyordum kendimi
Ama aradığım ben değildim
Ben değildim bu aynadaki
Bu kargaşa bu kovalamaca
Bulutlar ağlıyor diye
Göz yaşlarımın değeri yok mu?
Bir başkasını seviyorsun diye
Sevgimin kıymeti yok mu?
Tükenmek bilmiyorsa kederli yalnızlığım
Bir rüya gördüm dün gece
Bir sazın telerinden fırlamışcasına
Dağınık bir kader çiziyordu
Burnu diğerlerine göre nispeten büyük bir fil
Fırçası boydan boya ömrümü çiziyor gibi
Her sallayışında koca burnunu
Karanlık çöker
Yollar durulur
Sen durmaz gidersin
İki damla düşer gökten
Gök kızıla çalar
Ay gider
Zavallı yarınları diliyor gözleri
Eskimiş yıllara acırken Küçük Efendi
Her geçen günün son olmasını beklerken
Ne hikmetse zavallı yarınları diliyor sulu gözleri
Ruhunda saklıyor yağmuru
Ne bulutu istiyor ne güneşi
Gece,mehtabını örterken
Mavisinden sıyrılmış denizlere
Bana kuşlardan bahset,
Gölgelerinden bahset Istanbul'un.
Bırak!Gökyüzü çeksin maviliğe perdesini,
Örselenmiş hayatın arsızlığı
Şimdi daha çok sızıyordu
Aralanmış dudaklarından
Gözlerinin derininden
Yontulmuş gizlerinden
Beni çepeçevre saran kederinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!