dün yıllar önce bu şehre birlikte baktıgımız tepedeydım
küpeşteye yaslanıp bir de sensiz seyreyledim
şimdi daha canlı, daha renkli ve daha albenili
ama yabancı, boğucu, keşmekeş içinde ruhsuz
yoksun artık hayatımda ve senden bihaberim
beni burada bildiğin için buradayım ben ey sevgili
sensiz, kalabalıklar içinde yalnız, mahzun ve huzursuz
unutsan da, unutturulsam da
ömrünün bir deminde batacağım yüreğine diken misali
özlemim, sitemim, kahrım ve sabrım düşünce yoğunluğumda
vuracaklar seni hiç ummadığın en zayıf anında
ben bu şehri sevmiyorum
sen beni burada biliyorsun diye burada yaşıyorum
bir gün yolun düşerse ya da sırf benim için gelirsin dıye
hayal, umut, sevgimle seni bekliyorum
hiç gelmeyeceksin aslında bunu biliyorum
olsun ben inadına inat yinede bekliyorum
her şeyin bir özü, sırrı, ruhu var derler
ben bu zevki sefa ve ruhsuz şehre senden ruh verdim
burada herkes yiyip, içip, eğlenip, sevişip giderler
kalmadı hiçbir şeye zevkim, hevesim ve de sevgim
biliyorsun ben buradayım, deli gönlüm seni bekler
sen beni burada biliyorsun diye burada yaşıyorum
fark etmez kara gülüm belki gelirsin diye bekliyorum
işin kötüsü bu şehre hiç kar yağmaz
hayalimde dağ başlarına karlar yağdırıyorum
yüreğimde yangınım, titreyen tenim ve ellerimle
sana benzeyen bir kardan kadın yapıyorum
sen diye ona öyle sevgiyle sarılıp kalıyorum
bu karsız, ruhsuz ve yarsiz şehirde seni soluyorum
sen beni burada biliyorsun diye burada yaşıyorum
yarın veya ömrünün son deminde belki gelirsin diye bekliyorum
Kasım KoçakKayıt Tarihi : 4.11.2011 09:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!