Öldüğüm de,
Dişlerine değmiş ne kadar diş fırçası varsa
Beni onlarla yıkansınlar...
Bilirsin sevmem yarısı elyaf
Yarısı toz bezinden imal edilmiş
El havlularını,
Beni yüzde yüz merhamet ile dokunmuş
Ellerinle kurulasınlar...
Çarpım tablosu kalp atışlarını ölçmek için vardır..
Kireç serptiler üzerime
Ben kar yağıyor sandım,
Vurdum kapıyı dünyanın yüzüne!
Ben pembe bir dizinin arasına
Verilmiş reklam kadar
Gururlu öldüm...
Türk dil kurumundan izin alıyorum
Seni öpmek için,
Duydum ki lugatında çatlaklar varmış
Vasiyet bırakıyorum tüm kekemeliklerimi sana,
Kim bilir belki bir gün sen de
Seni seviyorum demeyi öğrenirsin..
Günler haftalar geçiyor üzerimden
Sen gelmiyorsun,
Mezarımda güler yüzlü
Bir gül kızarıveriyor
Yanakları al al,
Allahım diyorum;
Sen bu kadınları
Azap için mi yarattın
Kimisi üzümden
Kimisi arpadan
Tenlerinde bir günah kokusu
Nefesimiz de nefis kalmıyor,
Tükeniyoruz...
Şimdi ben yokum,
Sen koca şehirde tek başınasın
Üşüyorsundur,
Yalnızsındır,
Korkaksındır, korkma...
Çünkü;
Aşk ruha işleyince kokusu bir ömür üzerinden çıkmazmış...
Kayıt Tarihi : 30.11.2011 04:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
El Bombası

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!