Selâm diyârı, neden o Celîl sözlerini
Mutlaka imân diyen dilde bulmuştur beyim ?
Neden aleme nizam,intizâm hâzlarını
Kelâm eyleyen ağız, ehil olmuştur beyim ?
Sözün ehli olmuşsan, derûndadır sessizlik
Sükût şifâ deyince, yok olur belirsizlik
Oysa,mânasız sözden, hicâb duyarsa sözlük
Fikirler tadı bozuk lâfla gelmiştir beyim
Lâkin lâfla gelmişsen,fuzuli cümlelere
Hele izâh kanarsa kıyl ü kâl hamlelere
Bir de gönül suyuna, gıybetli damlalara
Nefsin dol çağrısıyla gaflet dolmuştur beyim
Amma gaflet dolmuşsan,münkirler girer suya
Bir damlacık dür için inersen o gayyaya
İple su çeker gibi harf araya araya
Tersine dönmüş harfler,zulüm salmıştır beyim
Eğer zulüm salmışsan,tapşıramaz koşuklar
Yiğitlik kâsesinden, içemezse kaşıklar
İzânın sofrasına varırsa yılışıklar
Huzur aşını dilim dilim dilmiştir beyim
Dilim dilim dilmişsen yeri yoktur kelâmın
Kalbten kalbe ziyaret edemeyen kalemin
Defterin düremeyen sevgisiz şu âlemin
Yağmacıları, yüzden suret çalmıştır beyim
Sen ki ; sûret çalmışsan,ulaşaman maksûda
Eğer meşkin meskeni gönülden Arafat'a
Aşktan koku salmazsa ,sarılaman pusata
Yüzbin zırhı alsan da, zırh daralmıştır,beyim
Ya zırhı dar almışsan ya harfe gark olmuşsan
Kocaman dile yığın yığın sözle dolmuşsan
Gönlün semâda değil ,yeryüzünde kalmışsan
Ne edem ? Bendeki söz,dilsiz kalmıştır beyim
Bu canın dilsiz kalıp ,susup konuşması var
Sessiz sözsüz çok hâlle, lebin tanışması var
Sükûtla sükût olan sözün yanaşması var
Bundan dolayı dilim edep bilmiştir beyim
Edebi bilen dilim ,gerek firdevs göğünden
Rahmetle akıverir mânâların ekinden
Gerekse "Şuara"yla evrenin hâl kökünden
İnen Kur'an payından ilim dolmuştur beyim
Ben ki baştan aşağı kendimi söz bilmişem
Söze cevâb veresi hâl gerekir demişem
Çok konuşarak değil, hâlleşerek gelmişem
Harf diline sığmayan söz, durulmuştur beyim
...Dilim,ruhsuz harfe yaman darılmıştır beyim
Nihal Mirdoğan
Kayıt Tarihi : 7.1.2019 22:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!