Camekanın şarlak fabrikasından patlardın kara camlar
Marpucundan ejderhanın fabrikasyon katranlar,
üflerken mavzerinden hayvanları bataklığına bulantının
maçapapaz, maça as, çifte gitmen okeye sesleriyle taş;
bir kumarbaz bataklığı fokurdardın mülkünde çamurların
yankısıydın uçurumda bumerangca çarpıp dönen sayhanın
nasıl tırpanlanırsın münzevice cübbelerle sen babam?
maçapapaz üflenirdin mezarlığa boynuzundan şeytanın
çiçek tarhlarında kumpanyalar çürürken çiçekleri amonyak
tüberküloz balçıkları tersinden kurgulansa ağularla haşarat
iltihaplı rakılarla dağlanan yaranın dalgakıran kıyısında
şapkanı çıkarttın bak ambalajdan uçmayla maharetli kolonya
gibi eczasın kimyaya akan gürültülerle kim adam?
zümrüdüankasın kundakladığın hatıranın küllerinden doğan
kükürtlü yalazların gayyasında körüklenen azapkar
lakabında mapushane efkarına raconkesen hüzünbaz
adlı betonarme putlarından çekiçlerle yontulan intiharla
ceset çiçeklerini cumhuriyet tarhlarından çığlıklarla kusarak
ne zaman terfi edeceksin kasırgaya rüzgara binen babam?
kaçıncı cumhuriyettin bürokratik diktatörlüklere akan
ektin mi çürüyen çaputları mühürlü dergahlara kaç?
ki nikotinli bazukayla tüberküloz pulatlarla çarpılmak
saklar seni şeyhlerin deformasyon dergahından
hangi ejderha kükrerken emperyalist madrabaz
hangi uçurumda parçalanır şarampollü mahlukat
tarikatlar tasfiyedir rahlelerde tasfiyedir tesbihat
bulantıyı hırıltıya üflemenin mezhebinde putlarla:
diktatörlerdağılsındırsarıklarevliyaların babam
kadar kara tırpanlarla baygın mezarsızlıktan çıkan
gövdesizliğe mühürlendi deformasyon komutları acının
türbeyle dağlandıkça çaput veren tarikattın karanlık
dergahda mevlithanlarzikrettikçehuuuuubabam
filizkıranfırtınası patlar; pervazlara güvercinler yağardın
güvercinçığlığına gerildikçe kafatası mezarında çarmıhdın
kafatasın açılsın için zakkumluydu gayyalardan devşirilen har
bürokrasi üflerken tezkereni mekansızlığa tebligat
fısıldarsın ecnebice bize mütercimsiz salılar,
sana mukaddes Azrail çıkartan tebligattır babam
sarhoşuydun katranlı kamçıların dağlanan azabıyla
amelyatta neşterle parçalandı böğrü kuş çığlığının
hüzzamkar makamında uzarken yeraltına sakalların
dünya sana dar geldi gittin çıktın akrebe zerk zehirlerin
ruh damlayaraktan insan olunsun mu hiç babam?
Kayıt Tarihi : 20.1.2015 18:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!