Saatlerin dünyası yalandır
Ne göründüğünden tez gelir geçer zamân
Ne de ölüm, bir ân'dır
Yavaş çekimli hayâller kurarız
Kısa metrajlı filmler yaşarız
Pembe bir diziyi oynarız aşklarda
En ciddî yanımızla çehreler kurarız
Gül denilince güleriz
Ağla denilice ağlarız
Bazen araya reklam girer
Kendimizi oynarız..
Bir karükatüre sığarız en 'hormonlu' yanımızla
Ne romanlar yazılırdı hâtıralarımızla
Bazen bir şiirin 'nokta'sı olur
Mâziye de bir ünlem koyarız.
Bazen heykellerden surat alır
Bazen artistik poz yaparız..
Kavgalarımızla, barışlarımızla koşarız yarınlara
Ölmemek için on milyonu gözden çıkarırız
Aç insanlara vaatler satarız
Geceleri vicdânımız sorsa bile
Ya evde yokuz,
Ya da erken yatarız!
Egomantik, seksomatik, otomatik
Ne varsa hayvanca, bir o kadar hayvanız
Kimimiz maymunu dede;
Kimimiz kendimizi kaplan sanırız
Hep bir yanımız esrâr doludur
Hep bir yanımız gizli kapaklı
Ve hep bir yanımız düşünceye kapalı!
Bir de barış isteriz sokaklara dökülüp
Hep birileri sürükler ardından bizi
Hep birileri bizim yerimize çoktan düşünmüştür bile
Hep birileri beynimizi kapatmak ister
Fikrimizdeki tüm kontakları..
Aslında biz de bilmeyiz ne olduğumuzu
Kalkmış, hayatı oynarız
Bol figüranlı yeşilçam filmi gibi
Utanmadan kendimize acırız...
Bir tiyatro sahnesinden görmüş gibiyim
Sahne kapanacak, alkışlar kopacak
Kendi hıyarlığımız beş-on ödül alacak.
Bu üçüncü perde de böyle olacak, biliyorum!
O 'son oyuncu', gözümüzün tâ içine bakarak
bizleri aynalardan çağıracak akılsızlığımıza
Sinyorita Antionet hep ağlayacak
Uganda'da hep savaş olacak
Oysa dünya yine dönecek...
Soruyorum, kızmıyor mu bize Tanrı?
Neden kahretmiyor hâlâ gözlerimizi
Hep bir fırsat daha veriyor
Hep bu kör gönüllere rahmet ediyor
Soruyorum, düşünmüyor mu bu insanlar:
Neden böyle 'bomboş'lar? !
Boşver gitsin diyorum..
Ne kadar duygusuz olduk Allah'ım...
Antenlerimiz de olsa tam robota benziyecektik
Bip sesinden sonra işlem görecektik
İstemiyorum artık, duymak istemiyorum
Spikerin o şom ağızlı sesini
Gazetelerin ihtilâl köşesini
Bu köşede, korkutulmuş insanların yenilişini..
En çok da kendime kızıyorum
Kendimi bile görmek istemiyorum
Neden böyle öfkeliyim biliyor musunuz
Ah bunu ben bile bilmiyorum
Sanırım, on dört yaşıma giriyorum...
1988
Mehmet Akif ArdıçKayıt Tarihi : 21.11.2005 12:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!