Robinson,sevgili Robinson’um!
Akdeniz kıyılarında geçerken çocukluğum,
Senin romanındı ilk okuduğum.
Sevgili Robinson’um!
Al götür beni adana,
Misafir et tek kişilik odana.
Ben ömür gemisi olurum
Sen kaptan…
Demliğe yüreğimizi koyar,
Çay demler,kafa dinleriz.
Yalnızlık çekmez,sohbet ederiz.
Yıldızları seyrederiz göğün aynasında.
Ehlileştiririz yaban keçilerini.
Özel adlar veririz onlara:
Karakız,Akkız,Çizmeli,Aynalı…
Sen İngilizce, ben Türkçe öğretirim onlara.
Dağ çiçeklerinden yapılmış ilaçlar sürerim
Kesik ve yaralarımıza…
Yaşar gideriz ikiyüzlülükten ve paradan uzak…
Taşırız batık gemiden erzak.
Bilir misin sevgili Robinson?
Hayvanlar sevmekten ve sevilmekten
Bıkıp usanmazlar,
Maske yoktur yüzlerinde,
Sevgi ve samimiyet vardır gözlerinde…
İçli dışlı oluruz hayvanlarla
Sohbet ederiz balıklarla…
Ben keçi otlatmasını da bilirim,
Süt sağmasını da…
Çünkü keçi otlattım çocukluğumda
Kulübe yapmasını da bilirim,
Kulübede oturmasını da…
Çünkü kulübede oturdum çocukluğumda…
Mısır ekmesini de bilirim,
Pamuk çapalamasını da…
Ah sevgili Robinson!
Issız adada bir sen ol,bir de ben.
İnsanlar ne kadar yordu beni bir bilsen!
Akıtsın kır çiçekleri kanındaki ateşi kanımıza,
Hayvanlar korkusuzca gelsinler yanımıza.
Sevgili Robinson,
Al götür beni adana,
Misafir et tek kişilik odana…
Kayıt Tarihi : 15.2.2018 22:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!