Yıl 1997... Ankara neresi, Patnos neresi? Haritada bile yerini zar zor bulduğum Ağrı ilinin Patnos ilçesindeki usta birliğinde çavuş rütbesiyle bölük yazıcısı olarak askerlik görevimi yapıyordum. Ben askere yaşıtlarımdan yedi yıl sonra gitmiştim ve yaşça da bir çoğundan büyüktüm.Terhis olmamıza kırkbeş gün vardı. Kokusuna, lezzetine aylardır hasret kalmıştık, canımız öyle bir sucuklu yumurta çekmişti ki, düşünmesi bile karnımızı acıktırmıştı. Başka bir bölükten elektrik ocağı bulmuştuk. İlk ve son kez kendi ellerimizle yemeğimizi hazırlayıp afiyetle yiyelim demiştik. ’Laz oğlu Onbaşı Zafer' -komutanlar kendisine öyle hitap ederdi- ve Zafer’in başka bölüklerden iki laz hemşehrisi ile birlikte bir hafta sonu gece yarısı ortalıktan el ayak çekilince yemekhanede sahanda tereyağlı sucuklu yumurta yapıp karadenizden gelen halis muhlis çayımızı da demlemiştik. Dikkat çekmemek için yemekhanenin ışıklarını yakmamıştık. Koridordan süzülen loş ışıkta yemeğimizi yemeye başladık. Onbaşı Zafer karadenizlilere özgü o sevimli şivesiyle :
- Murat Çavuş, sevilduğunu bil daaa! Aramiza asker ocağunda başka kımseyu almayuz ama sen de bızdensun, harbi delıkanlu arkadaşsun, demişti.
Ekmeğimizi tereyağına bandıra bandıra büyük bir iştahla yedik.Yemeğimizi bitiremeden, daha keyif çayımızı içemeden nöbetçi komutanın postasına yakalandık. Aniden yemekhaneye girip ışıkları yaktı ve bizlere burada ne yaptığımızı sordu. Posta, komşu bölükten Adanalı bir onbaşıydı. Zaman zaman da selamlaşırdık. Ben de durumu izah edip bizi idare etmesini söyledim. "Peki" deyip gitti fakat beş dakika sonra geri dönüp yanında getirdiği kalemle bir kâğıda tek tek isimlerimizi yazdı ve nöbetçi subaya vereceğini söyledi. Önce şaka yaptığını sanmıştım, alt tarafı yemek yiyip çay içmiştik, isimlerimizi vermez diyordum, gidip ispiyon etmiş bizi. Zafer’in iki laz arkadaşı o gece misafirimiz olduğu için onların da zarar görmesini istemedik ve suçu Zafer ile birlikte üzerimize aldık. Hakkımızda disiplin cezası uygulandı.
Suçumuz : ’Emirlere ve talimatlara aykırı şekilde hareket ederek devletin elektriğini özel işimizde kullanmak.’ idi.
..
Bize Biz Gerek
Nedendir bu kardeş kardeşe dalaş.
Unutma ki, bize biz gerek gardaş.
Biz de, olma dinsizle sarmaş dolaş.
Unutma ki, bize biz gerek gardaş.
..
Bulamam başka yerde memleket havasını
Gerçekten çok özledim hamsinin tavasını
Karalahana, mısır yemekleri meşhurdur
Tadında yerdim her kez RİZE muhlamasını.
Çok şeyleri dert ettim bende neşe ne arar
..
Düğünlerde kurulan Kadıbağı’nı,
Tahta yayığından tereyağını,
Met-değnek oynanan Kupsa Dağı’nı,
Timya oldi, ben özledum uşaklar.
Nenemin para para çilihtasını,
Yayla peynirinin muhlamasını,
..
Aynı evde yaşarduk,
Biz dağları aşarduk,
Çayırları koşarduk,
Oy benum balli Anam,
Kara ikballi Anam...
Bu dünya telaşında,
..
Bir yar sevdum, el oldi,
Göz yaşlarum sel oldi!
Habu yalan dünyada;
Sevdaluk ecel oldi!
Namludan çıkan mermi,
Daha geri döner mi?
..
KONYA’MA ŞİİR
Mevlâna’yla başlar, sevda rüzgârı.
Şems-i Tebriz’idir, en büyük kârı.
Her dem burda yaşar, insan baharı.
Tarihinle ulu, çınarsın Konya’m.
..
Kültürleri korunmuş, manzarası çok doğal,
İnsanlığa sunulmuş, ey insan gel burda kal,
Yeşili öyle güzel, hayalden öte hayal,
Anadolum Türkiyem, Cennetle kardeş misin,
Ey benim güzel ülkem, sen Cennete eş misin,
..
Benim cennet vatanımsın Türkiye’m
Ay-yıldızlı bayrağına aşığım
Uğrunda can vermiş şehittir dedem
Tarih kokan toprağına aşığım
İl, ilçe kasaba gezsem her yanı
İstanbul, Ankara, Kayseri, Van’ı
..
Yüksek kayalardan dökülür tortum şelalen
Cennetten bir köşedir Rize de fırtına deren
Çoruh ki Bayburt’tu süsleyip içinden gecen
Her köşesi ayrı güzel olan bu cennet vatan
Yeşil ırmak ana doluyu sulayarak dökülür denize
..
Utanıp sıkılmadan
Kandırdılar milleti
Yalanlanmıştı o gün
Çernobilin illeti
Şimdi güller soluyor
Yüreğim kahroluyor
..
Rizeliyim Rizeli almışım iki deli
Bundan da fayda yok olmuşum ben zırdeli
Sabah erken kalkacak sobayı mı yakacak
Kalmadı başka işi bana yemek yapacak
Ben Rizeli deliyim aşkına serseriyim
Tövbelerin tövbesi daha evlenir miyim?
Sabah oldu açaydı uykularım kaçaydı
Rizeli kız olsaydı şimşek olup çakaydım
İnek sağmayı bilmez çaya elini sürmez
Gece gündüz demliği ocaktan düşmez
Rizeliden başkası eve karı edilmez
Elinin lezzetinden yemeden hiç bilinmez
Kapısında odunu kırar koyar sepete
Kocası gurbettedir onun ettiğini kimse bilmez
Ne kaynana hor görür nede kayın pederi
Sevgiyle kucaklaşır kapıya gelenleri
Karnı doyar gelenin Rizelini evine
Dönüp kimseye bakmaz
Çok sadıktır evine
Ben böyle Rizeliyi almamış unutmuşum
Kapıma yabancıyı seçmiş kölesi olmuşum
Pişmanlığım geç değil şimdi yolu bulmuşum
Rize den kız beğendim çokta mutlu olmuşum
Bu Rize’nin kızına böyle kurban olurum…
..
Doğuda Ardahan,batıda Rize,
Kuzeyinde Karadeniz,Gürcistan,
Güneyinde ise Erzurum Vardır.
Bir serhat şehridir canım Artvin'im!
Şavşat,Ardanuç,Borçka,Yusufeli.
Hopa,Arhavi sahil ilçeleri.
..
Elveda göğe komşu topraklar.
Elveda Karçal'dan doğan sabahlar.
Tam yerinde söylenmiş bir türkü;
"İçinde yar sesi var."
Merhaba Yağmurun Ülkesi.
Öyle bir yağmur yağ ki,
..
Kaçkarlar bembeyaz papatya açtı sevinçle.
Güzel bir bahar bekleniyor seneye...
İnat edip soldurma güz papatyalarını,
Onlar da alsınlar muratlarını...
Hopa'nın üzerinden görüyorum Kazbek Dağlarını,
Artık ne sis var ne de bulut.
..
Güneşe Döndü Ay
Aya gün değdi ya, güneşe döndü ay.
Gün değmesiyle artık, nurla söndü ay.
Ben güneşim der, oysa gün görendi ay.
Aya değmekle, yok olmaz ziya günden.
..
Şehit Reşit Ercan’a Şiir
Dün Çanakkale içimizi kavururdu.
Bugün bizi içimizden hainler vurdu.
Şehitler korur, ilelebet anayurdu.
Her karışın şehit kanı, cennet vatanım.
..
Cantanem
Tenin toprak olsa da, ruhun nurdur cantanem
Gözlerin nur, yüzün nur, sözün nurdur cantanem.
Her bir organın gibi, nazın nurdur cantanem.
Seni tanımak bile, bil onudur cantanem.
..
(1965 Yazı ' ndan.... 2005 Ağustos ' una)
' 64.Dönem Yd.Sb.adaylarına en içten sevgi ve saygılarımla...'
Seneler sonra indim, gözüm Edremit ' e,
Yollar, yapılar... Geçen zamanda değişmiş,
Yitirmiş özelliğini kimine göre,
Kimine göre Kent, oldukça ilerlemiş...
..
Ben, neleri terketmedim senin için,
Ne alışkanlıklarımı bıraktım senin uğruna...
Çok sevdiğim,
Ve şiir yazmanın
Ve sevdayı anlatmanın, en yanık tarafından
Kestirme yolu olarak bildiğim sigarayı,
Nasıl da bırakıverdim bir çırpıda...
..