kış olduğuna inanası gelmiyor insanın
oysa dün son günüymüş hazanın
bugün yirmibiraralıkikibinondört
günlerden Pazar, hava öyle güzel ki
belki dün temizlik yaptığındandır gök kubbe
şimdi deniz kıyısında olmayı ne çok isterdim
lodosta iliklerime kadar üşümeyi, köpüklerde taş sektirmeyi
balıkçı restaurantında taze salata ve ızgara yemeyi
üstüne pek gitmez ama uçsuz bucaksız mavilikler eşliğinde
ya bir fincan kahve ya da demli bir çay içmeyi
ne zaman yolum düşse, hiç değişmezdi hava
dalgalar kıyıyla sarmaş dolaş, masa örtüleriyle
köşe kapmaca oynardı begonviller
şu an hala çiçek açıyor olsalar gerek
eve dönüş yolunda sağlı sollu limon bahçeleri
ve çevrelerinde kargılar süzüm-süzüm süzülürler
onları izleyerek yol alırken, bir de gaipten gelen
“Ney” sesiyle irkilmek var
ya Mevlana'dan bir mesnevi ya Yunus’tan bir ilahi
eve gelene dek sürerdi serenatlar
dış kapıda karşılayan fesleğenlere sırnaşmak var ya
canıma can katardı, ne kadar muazzam kokarlardı
sonra bahçe duvarında göz göze geldiğim kedi
peşine takılıp, içimden neşeyle koşturmak gelir
yani çocuklaşırdım birden… sonra vazgeçerdim
kovalasam da yetişemezdim, tık nefes olurdu yüreğim
işin kötüsü, bu gün usul-usul yoklayan
bir de ağrıyla tanıştım alışık olmadığım
kondurmamaya çalışarak kriz geçirdiğim hissine kapıldım
Allah’tan değilmiş, çabucak kendime geldim
korkmadım aslında, korkmadım ama bir saniyede
istesem de, istemesem de, dünya bile değiştirebilirdim
“şimdilik rivayet bu”
günü geldiğinde elbet bozulacak ezberlerim …
21 Aralık 2014
Hatice AkKayıt Tarihi : 12.7.2015 17:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!