1990 model revolverini alnımın hizasından indirip yüzüme baktı. Sadece dudakları titriyordu ve ruju hala tazeydi.Üzerinde kahverengi deri bir ceket ve ona evlatlık eden beyaz spor bir atlet vardı ve bunlara buz mavisi bir jean babalık ediyordu...
Yavaşça yanına yaklaşıp tabancasını elinden aldım.Turkuaz renkli ojesi işaret parmağından tetiğin korumalığına bulaşmıştı.Ağlamaya başladı titreyen dudaklarıyla.Olduğu yere çöktükten sonra yanaklarında göletler oluşmaya başladı ve ben göz yaşı tanrıçası ile tanıştım o an...
İkimizde sustuk birkaç asır...Sonra;
-Neden,
-Neden vurmadın?
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta