Yorgun olan bir sevdaya düşmüşüm ben yanıyorum
Geçen yıllar mazisini andıkça hep ağlıyorum
Benim bu sevdadan başka bir çıkar yolum yok
Bazen baktıkça kendime kendim bile acıyorum
Sen sürdün hep bu sefayı
Bir aşk masalı anlattın bana
Meyhaneye düştüm ondan buyana
Derdimi danıştım saki dayıya
Nasıl dayandın dedi acıya
Kapıda bekledim gözüm yollarda
Bahar değdi dallarım hep kurudu
garip gönlüm dertlere büründü
felek nazlı yar olarak göründü
kader çelme taktı süründürdü
bir kuru ekmek bana aş oldu
Bir köşede boynu bükük kalmış garip
Hasrete özleme dertlere sahip
Kolu kanadı kırılmış dünden
Sana da gülmek olmamış nasip
Gülmek nedir bilmez kadersiz
Bugün bana dokunmayın
dokunursanız ağlarım
yazık deyip ağlamayın
viran oldu bağlarım
alın yazısı gelir günler
Moralim bozuk canım sıkkın
bu nasıl dert ruhum bıkkın
sen ne yaptın sevdiğim
aşkımıza kurşun sıktın
hep aynı dert benim başımda
Bu dünyada yaşam zor olur diye
Ben isyan ederim geçen maziye
Elinden tuttuğum son sevgiliye
Bir demet gül ver olsun hediye
Eğer olur ise aşkında riya
sana nasıl ağlamıştım düşün ki bir sen
sen aldırış etmedin çekip giderken
şunu unutma benim vefasız yarim
ben ihanet etmedim seni severken
bir kara iftiraya verdin aşkımı
Sen yürekli bir seven olsaydın
Gelip beni kalbimden çekip vursaydın
Arada sırada gelipte bana
Halimi bir kez olsun sorsaydın
Aşkım kalbimde bir ümitti
Kapattıları kapıları üstüme
acıları dizdiler göğsüme
ey vefasız sen nasıl insansın
acımadılar gözümden düşene
dört duvar kapalı hücre
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!