Ögretmenim..diye çağırmak isterdim seni
yedisinde bir kuzu misali..melercesine
ve cana susamışken bedenim
senden hayat.. dilercesine
daha melerken ağlatılmış
çaylak bir şair içtenliğiyle.. hemde
İnanki hiç ağlamadım
Gözlerim tutuştu sen giderken
Bulutlar kızdı yalnızlığıma
Yağmurlar çarpıştı sen giderken
Kapılar çarptı kendi kendine
Hoşçakal sarı bakışlım
Gidiyorum bu gece
Bu gece yelken açtım
Uzak okyanuslara
Canımı cellada
Kanımı köpek balığına
Toprağı ez kardeşim
Dam olur tavan olur
Bakarsan dost
Bakmazsan yaban olur
Toprağı kaz kardeşim
Benim deli gönlüm ne yanarsın
Rüzgardan rüzgara külün savurmadınmı
Yaran derin belli derin kanarsın
Göğüs kafesindeki can gavur malımı
Sevdiğin o güzelin soyundanmıdır
Küllükte izmaritler gibi
Birikti bende hasretin
Kapkara kaldı gecem
Boş şişeler gibi masada
..Bende bomboşum sandalyede
Ve karşı sandalyede sensizlik
Gönül gülüm solanda
Kalbe keder dolanda
Bülbül dertli ötende
Gelmezsen hiç gelme
Koca ömrüm bitende
duvarlar acımasızmıdır hep böyle
ve böylemi azar karanlık
koyu kalabalıklar içinde hemde
ışıklar....sanki yoklar
sanki ne varsa içimi yakan
Yıllar önceden kalan
Yırtık bir parça resminde
Yitik anlarımızı anıyorum
Koyu karanlıklar içinde
Işığım oluyorsun Filizim
Boynumda antikalaştı zincir
Ayağımda tarihi eser oldu pranga
Yıllar oldu.............yürümez bu kul
Çöplüklerde martılar
Toprakta karıncalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!