Her gün sabah çarşı pazar açılır.
Her gün yürünen yollardan geçilir.
Evde, işte, sabah çayı içilir.
Binalar, sokaklar yerli yerinde.
Küçük farklılıklar her seferinde.
Yan dükkanda yine o dünkü işler.
Hüseyin'den kahkahalar, gülüşler.
Uykucu çırakta bitmeyen düşler.
Sabah temizliği her yere gerek.
Bir ıslak bez, bir süpürge, bir kürek.
Eskiden komşuda ekmek pişerdi.
Mis kokusu duvarları aşardı.
Faytoncu Muzaffer yola düşerdi.
Zamanla değişti yaşam biçimi,
Şimdi daha farklı halkın geçimi.
Kış her zaman kıştı, yaz her zaman yaz.
Bin yıllar geçse de, düzen bozulmaz.
Hiç gün yok ki, sabah olmamış olmaz.
Canlılar göçse de bir şeyler kalır.
Gecenin örtüsünü gündüz alır.
Dünya hali, türlü türlü savaş var.
Her türlü açlığa, bin türlü aş var.
Dağlarda da, yüreklerde de taş var.
Savaş türü kadar barış da olsa,
Ah iyilikler de yarışta olsa.
Her yaşamda kendince farklı ritm.
Her yaşamda kaçınılmaz şey, bitim.
Dünya çarşısında her canlı yetim.
Sıcak yuvalar da, sıcak düşler de,
Her şey biter, sıcacık gülüşler de.
08.11.2005 08.15
Şahbettin UluatKayıt Tarihi : 9.12.2010 22:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!