İçimde dolaşır birçok yabancı,
Her hücresinde renkler, değişir istek!
Dertlere düşüren masum yalancı,
Her an baştan sarar, solduran dilek...
Mantığım bin sıkar, imdattır kurşun
Acı çeken benliğim, ona ne azgın
İtfaiye üstüne itfaiye, yangın
Karabasan gibi kontrolsüz yatak...
Uzaydayım ruhen, beden dünyalı
Kalmadı ardan bir surat, hayâsı
Anı andan çalmak, ölmek gayesi
Sorgu nedir bilmez, her adım batak...
Yayılır kokular enfes burnumda,
Tuzak kurar sefil ilim yurdumda,
Tilki mayasında kadın koynumda,
Güneş yükselince ne güler kaltak!
Her şeyi bilirim içimde zehri,
Yaşarken güzeldir, vicdanım piri
Acısına tutsak kandığım peri,
Her tövbeden sonra batırır dürtük!
Küfür bas bas bağırır dil yaralanır,
Göz görmemiş gibi bakar aldanır,
Kulakta pür dikkat şerre katlanır,
Zehirlenir ruhum güzelden uzak!
Haksızlık bağırır görmezden gelir,
Zenginlik çoğalır yokluk serpilir,
Kusur arayıcı gıybet yayılır...
Taşır onca boş yük, harami kucak!
Her anım sıkıntı, patlar yanardağ
Doğal ne orman kor nede üzüm bağ,
Gece yastık boğar, gün gözümde ağ...
Negatif gezerim huzur yok, ırak!
Doymak nedir bilmem ne olsa yerim,
Hastaneden geçmem, mezarlık şerrim...
Komedi ararım, gülmek seferim
Özgürlük felsefem, delirtir yasak!
Dünyalık hallerim, kaygısız kafes
Nemrut misalidir aldığım nefes...
Yalnızlık şikâyet, Rabbi bilmez ses
Amel türküleri keyfime uyak!
İnkâr yayılsa da kan dolaştıkça,
Güzeli tanırım kul dalaştıkça,
Gurur ziyan eder neler aştıkça,
Cehennem hislerim cennete uzak!
Ey sefil bendeniz uyan uykudan,
Nisan yağmurunda arın kuşkudan,
Aklan renkler, sonu gelmez tutkudan!
Ölüm telaşında, yakamı bırak...
Doğa isyan etmez renkler ki asla,
Her hareket zikir nur yayar nasla,
Gökkuşağı ağıt, gecesi yasta...
Mevla’sına özlem korkutur firak!
Kavak yaprağında yeşil titrerken,
Beyazın raksında karlar erirken,
Toprak renginde ayak yürürken,
Gözler aldanırda, denir mi yitik?
Renkler bezenirken beden seyrinde,
Yansımayı inkâr duçar ezgide,
Mana gölgelenir aşkta-sevgide
Aslı her inkârda patlar infilak!
Ressam fırçasında doğar aykırı,
İnsan resmi farklı, doğaysa aynı!
Renklerde hilafet egemen baskı,
Değişim hayaldir, bilinmez zig-zag!
Doğar muhtaç çocuk, yaşlanır çocuk…
Renkli simasında kıvranır yokluk!
Kul olmak marifet yasadır soluk,
Fıtratında has renk süt gibidir, ak!
Mademki her eşya renge tabidir,
Evren döngüsünde mana kalbidir,
İçimde dışımda her şey fanidir,
Neden kul düşünmez, tadında damak?
Renk bence önemli-beşinci boyut,
En, boy ve derinlik gibi bir soyut…
Gözde hayat bulur aldırmaz komut,
Güzeli sevdirir, evrene duvak!
Kayıt Tarihi : 9.1.2008 23:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her hareket zikir nur yayar nasla,
Gökkuşağı ağıt, gecesi yasta...
Mevla’sına özlem korkutur firak!
kutluyorum yazan kalemi yüreği.
TÜM YORUMLAR (11)