Renkli Kalemler Şiiri - Yorumlar

Nimet Öner
228

ŞİİR


74

TAKİPÇİ

Yağmur öncesi vuku bulan yakıcı bir güneş altında yürüyordum.Sokaklarını çok iyi bilmediğim bu şehrin kalabalık bir caddesinde ilerlerken bir banka atm si önünde dilencileri görmeye alışık olduğumuz bir köşede kalem satan bir genç gördüm.Boylu poslu efendi duruşlu bu emekçiden alışveriş yapmak istedim.Hem de kalem hiç dayanamadığım bir ürün.Yaklaştım on beş tane kalem almak istiyorum dedim. Elindekiler sayıyı tamamlamayınca kolundan astığı çantadan bir tutam daha çıkardı.Baktım yeşil,sarı mavi kalemler var o renklilerden de istiyorum dedim.'Hangi renk' dedi genç, 'yeşil' dedim.Hepsini uzattı buradan seçip alın, dedi.Başımı kaldırıp yüzüne baktım,amma olduğunu geç de olsa anladım.Ellerim ve yüreğim titredi.Kahretsin görmeyen bir satıcıdan yeşil kalem isteyecek kadar kör olduğumu anladım.İkimiz de kötü olduk o göremediği, görmüyorum diyemediği ve müşteriye istediği ürünü veremediği için, ben ise görmediğini hatırlattığım,dikkatsizliğim ve gördüğüm için...
Seçip aldım kalemleri ücreti ile birlikte içimden geçen binlerce özürümü de yüreğimden yüreğine bıraktım.Titreyen sesimle teşekkür ettim.
Hanımefendi dedi, bir tane de benden hediye olsun lütfen kırmayın beni.Tamam hediyen başım üstüne.Sonra muzip bir ifadeyle hangi renk dedi mavi dedim.O sarı kalemi uzattı gülüştük.Canı yansaydı canımı kolaylıkla yakabilirdi, beni yanlış anlayabilir yada yanlış anlamak isteyebilirdi.İki kelimeyle ''kör müsün, kör olduğumu görmüyor musun,görmediğimi bile bile renkli kalem istedin''.Yada dünyanın düzeni bu; ben karanlığı yüklenmişim aydınlık sana kalmış, hangimizin yükü daha çok yada sen gördüğünü mü sanıyorsun deyip beni yerin dibine sokabilirdi.Küçük düşürebilecek bir sürü sebebi vardı ama o gönül gözüyle gördüğü için sesimin samimiyetini anlayıp beni rahatlatmaya çalıştı.Çünkü kabulün dergahında öyle naif oturmuştu ki hayranlık duymamak mümkün değildi.Hayatında sadece siyahı tanıyan bu insan bana rengarenk bir gün yaşattı ve hediyesi olan kalemle bu hatırayı yazdırdı.Yüreğin hep böyle aydınlık olsun.Teşekkürler koca yürekli adam...


NİMET ÖNER 20/06 2014

Tamamını Oku
  • Remzi Ece
    Remzi Ece 31.10.2014 - 18:45

    Değerli hanımefendi Arkadaşım;İçimizdeki kasveti ışıl ışıl bir avize ile aydınlattınız. Yazınızı ailem ile de paylaştım, onlar da beğendiler. Kutluyor ve sizi selamlıyorum.

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren 19.09.2014 - 00:20

    Offf... Önce çok fena oldum okurken. Sonra hem güldüm hem rahatladım sanki kendim yaşamışım aynı olayı gibi. Daha sonra bu düşüncem için kendime kızdım. Ha Nimet yaşamış ha Naime, ne farkeder ki dedim. Aslolan ENGEL KİMDE?. NEREDE?...

    O KADAR TATLI ANLATMIŞSINIZ Kİ. KUTLUYORUM İÇTENLİKLE VE SEVGİMLE...

    Cevap Yaz
  • Can Abdullah Yıldırım
    Can Abdullah Yıldırım 05.09.2014 - 01:19

    böylesine sıcacık yürekten akan sese kucaklar dolusu selam ve sevgiler

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben 03.09.2014 - 10:31

    İnsanın ömrüne değer katanlar,
    tüm olumsuz şartların oklarına rağmen
    davranışlarına yön veren değer yargılarıdır.
    Deryaların dalgalarına tutulmuş kabuk misali
    rüzgar nereye ben oraya demek,
    Bu yaşanmış değerli bir öykü gerçekten güzel
    yaşamanın erdemini kaybetmektir elbet!
    Bir dümeni olmalı düşünmeyi bilenlerin ve
    özlediği bir limanı...
    limanında bir gemi olmalı
    Harika bir seslenişti

    Cevap Yaz
  • Bülent Baysal
    Bülent Baysal 02.09.2014 - 16:17

    Bazı anlar vardır ki bize biz olduğumuzu unutturur. İşte bu olayda bize bizliğimizi unutturup hayatı karanlık sandığımız kişilerin, hayata bakış açısı ve hassasiyetleri ile biz görenlerden daha duyarlı oluşları yatsınamayacak bir gerçektir.
    Renklerin önemsizleştiği o hediyenin gönülün ta en sıcak köşelerinden alınıpta verilmişti. Rengin bir öneminin kaldığını sanmıyorum. Bence dünyanın en güzel rengine sahipti o kalem ve o öylesi bir ulviyet ve teslimiyetle, letafetle sunulmuştu ki bence en güzel güller bile o kalem kadar güzel olamazlar ve sevgili yazarımız Nimet hanım bu güzelliği farkettiğindendir ki böylesi bir anektodu bizlere kadar ulaştırmış. .. Yüreğine binlerce selam olsun sevgili Nimet kutluyorum bu güzelliğin erdemine erdiğin ve bizlerle paylaştığın için. Saygımla...++

    Cevap Yaz
  • Meltem Ege
    Meltem Ege 28.08.2014 - 01:21

    bence bu yaşanmış bir olay...çünkü okurken kendimi içinde buldum...çok güzeldi be can..

    Cevap Yaz
  • Volkan Aksal
    Volkan Aksal 27.08.2014 - 21:52

    belkide farklı zamanlarda hepimizin başına gelebilecek bir olay fakat satıcının hayata sıkı sıkı bağlı oluşu ve engelini aşmış oluşu beni daha çok etkiledi.. çünkü bir çoğumuz onunla aynı koşullarda olup hayatla bu kadar barışık olamayabilirdik.. bu zor şartlara rağmen onun hayata bu dik duruşu, gurur ve saygı duyabileceğimiz çok onurlu bir olay.. ve sizin de bu ince çizgideki duyarlılığınız hafifsenecek bir durum değil tabi ki......kutlarım nimet hanım.. teşekkürler, saygılar size..

    Cevap Yaz
  • Canan Eren
    Canan Eren 27.08.2014 - 17:16

    Bazen insan baktığını göremez .. Fark etmeden kaçırdığımız neler vardır hayatta kim bilir , yanımızdan geçip gider belkide kaderimizdir giden..! bilemeyiz.... Duygu yoğunluğunu içine hapseden güzel bir çalışma olmuş gerçek yaşananın acısı da güzelliği de bir başka oluyor yeterki siz doğru noktaları öne çıkarın..
    Siz de bunu çok güzel başarmışsınız Nimet hanım kutluyorum arkadaşım...yüreğine ve emeğine sağlık ..++ Sevgi ve Selamlarımla

    Cevap Yaz
  • Muhammed Aheng
    Muhammed Aheng 27.08.2014 - 16:44

    Görmenin büyük bir 'Nimet' olduğunu hissettiriyorsun mahçubiyet dergahında inleyen titrek kaleminle...Bakıp da hakikatı ıskaladığımız, nice çam devirdiğimiz anlarımızın altını da çizmişsin... Burkulmuş, feveranlı bir sinenin en deruni fırçasıyla... Şairenin her tavrı nazenindir; tıpkı buradaki nazenin eda gibi. Duyarlı yüreğini kutlarım. Kalemin daim olsun

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay 27.08.2014 - 13:20

    O kadar farklı şeyler yazılabilir ki öykü üzerine... Bu bile, 'görüş alanımız hakkında' fikir verebilir...
    Sanırım epeyce söz vardır 'bakmak ve görmek' ile ilgili... Düşünürlerin, felsefecilerin...
    Demek ki göz, sadece 'ışığı', renkleri, biçimleri, boyutları görmekle yükümlü değil... 'Derinliği de' görebilir... Farklılıkları da, perdenin ardını da... Hatta zaman zaman öylesine karmaşa yaşar ya da yaşatır ki, bakar ama baktığı yeri algılamaz, farklı bir boyuttadır, yönünü çevirdiği yerin çok uzağındakilerden söz edebilir...
    Ruh halimizle gözümüz arasında çok etkin bir bağ vardır... Solmakta olan çiçeği olağanüstü güzellikte teşbih ederken, dalında taptaze duran bir gül onu hüzünlendirebilir, karamsar ifadelere neden olabilir...

    Bu yüzden görmenin 'psikolojisi' şartlara ve ortama göre değişir... Şaire ile ama satıcının yaşadığı ilginç bir örnektir... Tezattır... Etkileşimi bir araya getirip, karşılıklı anlayışa, tebessüme vardıran ise 'hangi gözle' baktığımızın ip uçlarını vermektedir...

    'İyi insan', kendisinin hata ya da eksiğini 'cesurca görebilen' insandır, bana göre...
    Etkileyici bir çalışma.. Tebrik ederim Nimet Hanım...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta