her akşam yetim düşler
öksüz sokaklar ,
çıplak ayaklı anne seslerini bekliyor
zihnin en aç yerine yapışık sefalet çilesi
sıcak çorba buğusu
ekmeğin buğday kokusunu bekliyor
ayağında sabi sallayan bir kadın ,
şubat hüznü bulaşmış ayazları bekliyor
çocuklar uyumadan, biten masallardan firar eden kahramanları bekliyor
birkaç ninniden sonra semanın tüm ahalisi, melekleri , mışıl mışıl uyumayı bekliyor
evvel zaman içinde düşler ,fırça fırça boyanmayı bekliyor
kalbur zaman içinde resimler, renk renk hayalleri bekliyor
parça parça edilmiş hatıralar, sonsuzca yok olmayı ,yüreklerde sonrasızca dirilmeyi bekliyor
rüyaların sarı saçlı leylası, kırılgan aynaları, hüzzam şarkıları, kahırları bekliyor
şehrin limanından yola çıkacak gemiler , yolcuları ayrılıkları , ağlamaları, vedaları bekliyor
damla damla düşerken toprağa ıslak yalvarışlar , gözlerin çatlaklarından sızan buğuları bekliyor
bölünmüş uykuların firarına sebep buhranlar, cinnetleri, ahları, vahları bekliyor
göğse şedit şüpheler bırakan korku hücreleri, mefluç iniltileri, titreşimleri, feryatları bekliyor
göçüp giden turnaların yürek çarpıntıları ,hırçın suların azgın dalgalarını bekliyor
çarmıha gerilmiş şehrin lambaları, bir mıh gibi kaldırımlara vurulmayı bekliyor
yakamozları sönmüş denizlerde, hayalet gölgeler sersefil, yapayalnız bekliyor
kırmızıya muttasıl rengiyle kanayan lale, kokusunu rengini ,lezzetini bekliyor
zümrüt kesilmiş suya yansıyan ay yıldızlı meşale, isyanları ,ağlamaları, zaferleri bekliyor.
gök kubbenin kızıl çehresi , şafağın sinesinde pıhtılaşmış yağmur çiselerini bekliyor
martıların süzülüp kaybolduğu maviliklerde ,gökkuşağının tüm renkleri solmayı bekliyor
susuz çöl kumları, göklerden gelecek sahra kasırgalarını bekliyor
fırat suyuna damlayan ay ışığı ,toroslardan geçen ekspreslerin çığlığını bekliyor
unutulmuş istasyon çeşmesi, tan vurgunu ezo gelinler bekliyor
tüyü bitmemiş yiğitler ,göğüs üstünde sönen sayısız gurup vakitlerini bekliyor
yüksek tepelerin en kuytu köşesi, taze kekik, yeşil elma, yaban erikleri bekliyor
mavi gökyüzünün beyaz bulutları , rüzgarın ıslık çalan sesini , şimşekleri, yıldırımları bekliyor
küf kokulu rüzgarlar ,karınca adımlarla söken fecirleri bekliyor
yedi dağın yedi şahikası, geçtiği zeminlerden savrulan toz duman tipileri bekliyor
göklerin yedi katı, yedi kat içlerine yükselecek hırçın şehsuvarları bekliyor
gökyüzüne yükselen uçurtmaları , uçsuz bucaksız asumanlar, mavinin renk renk tonları bekliyor
umudun güftesini söyleyen ud nameleri ,şarkıları, dudakları ,meşkleri
bekliyor
puslu aynalara ışık olan acılar , tebessümleri , gülümsemeleri, kahkahaları bekliyor
köpüklü denizlerde beyaz yelkenler ,çıkacak rüzgarları bekliyor
yıldızlı gecelerde dalgalar , sahillere kavuşmayı bekliyor
tennure giyinmiş kar taneleri ,göğün boşluklarında döne döne dura dura dönmeyi bekliyor
derin sukutlu kış mevsimleri , uzun üşüyüşleri ,beyaz sancıları , yağacak zamanları bekliyor
kış uykusuna yatmış bütün çiçekler, pencere önünde rengarenk açmayı ,rengarenk saçılmayı bekliyor
arz üstüne serpilmiş her damla su, yepyeni cennetlerde, yeniden ruh bulmayı ,yeniden yaşamayı bekliyor
redfer
İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 30.7.2018 19:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!