Zamanın örteceği çok şey vardı ama çoğaldı ölümlerden ölüm seçenlerden
Sonra sonra hepsini birden kürüyecek süpürgeler kopup geldi bir yerlerden
Henüz ad konmamış çocuklar vardı güney’de yıkılmış kentlerde aç susuzdular
Bizimkilere benziyorlardı iki gözleri iki elleri vardı ayakları çıplaktı.uykusuzdular
Korkuyu yüzlerine bulaştırmışlardı kara kuruydular.güneşi tanıyorlardı
Ne kuş resimleriyle donatacakları duvarları ne de donları vardı utanıyorlardı.
Acıyor demedi hiç biri utandılar kasıklarındaki şarapnel yaralarını göstermeye
Aynı tasa parmaklarını batırarak aldılar suyun tadını muhtaçtılar bir dilim ekmeğe
Albümlerdeki bildik çocuklardandılar ama siyah bir ışık düşmüştü bedenlerine
Uykudayken öldürülenleri toplayan ambülansların sirenleri ötüyordu ellerinde
Mat bir kızıllık vurmuştu alınlarına en hafif ya da en ağır rüzgarda üşüyordular
Baktıkları yön kan lekeliydi çöl toprağında gonca güldüler kuruyup düşüyordular
Yaralı yerlerine doğrultulmuş namluların gölgesinde durmadan çürüyorlar asılmadan
Aslında şiirler türküler kadar masumdular yurtlarında vurulup ölüm kusturulmadan
onyedişubatikibinonaltı
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 17.2.2016 22:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Darmadağın olmuş ruhlarında korkuyu bastırmaya çalıştır utançlarıyla...
Onlara bakan gözler utanmadı.. Ve duymadılar sessiz çığlıklarını.. Ölümler kirlenir miydi böyle... Kirlendi...Kızıl kırmızıydı...
Hepsinin kuyusu kendine derindi. Çok derin...
Yüreğim sızladı şiiri okurken...
Duyarlı kaleminizi duyan yüreğinizi kutlarım...
Sonsuz saygılar...
Şiirlerin de avcıları varmış, bir türlü anlayamamışız 'avaz avaz' bağırmasından, oysa hangi şiirin kulağı kapalı, hangi şiir 'sivriliğini süngü bilir!'
Öyle bir zaman ki yaşadığımız.. 'Düşün ömrünüzden' deseler gönüllüyüz..
Sabaha yazacak ne çok 'amiyane' sözcük dizildi şiirinden sonra Necdet, anlatamam, anlatamam işte..
Kutlarım Kardeşim..
Duyarlı saygın yüreğinize sonsuz saygıyla Necdet hocam...
TÜM YORUMLAR (6)