Aklın ışığında, yüreğin sevgi çoğaltan derinliğinde dostça paylaşım dileklerimle merhaba canlara...
Ailem; katıksız, çıkarsız sevgiyi, almadan vermeyi, ilâhi aşkı, aşkın, sevginin sınır tanımayan evrensel boyutlarını anlattı, öğretti... Okumanın güzelliğini, okuyarak beynin karanlık dehlizlerini aşıp aydınlığa çıkabilmeyi...
İnancı, inancın ayrıştırıcı değil birleştirici yanını, hoş görüyü...Farklılıkların rengârenkliğinde yaşamın güzelleşebileceğini, maddî hırsların zehirinde yok olmamayı, nefsine yenilmemeyi, paylaşmayı...
Ve bütün bu öğretilenlerin maddî anlamda belki de hep kaybettireceğini ama, insan olabilme şahikasında kazancın inkâr edilemezliğini öğretti.
Kendimce karalamalarda kendimi aradım, insanı, yaşamı...
Şair olamadım henüz! Kim bilir, belki bir gün...
Ben, sadece bir damla sevgiyim bu gök kubbede; bir toplu iğne başı kadar yer kaplayan cürmüm, döşümde çoğalttığım sevgi damlalarımla...
Bazen yaralı ceylan, bazen serçe üşüyüşlerim. En çok da turna kanatlarına tutunur giderim; türkülerle...
türküler sevdam, türküler özüm...
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Başımız Sağ Olsun...! -
Başımız Sağ Olsun...!
19 Haziran 2009…Gecenin bir saatinde kalktım..Nedense uyku tutmadı gözümü..Saatler 04.00' ü gösteriyor..Ya kitap okumalı ya da bilgisayarın başına geçip yazmalı...Açtım bilgisayarı..Bari radyoyu da açayım, müzikle çalışmayı severim nasılsa, ...