Mehtapsız bir gece gözüm dağlarda
Ölürsem şehidim sıra sağlarda
asker oldum aney yirmi çalarda
Kahpe kurşunuyla vurdular beni
Bu imiş kaderim bitmişti günüm
On dört şubat değil on dört asırdan
Sevgi paylaşmadır gönlüden gelir
On dört şubat değil on dört asırdan
Gönülden geçeni yürekler bilir
Dinle sevdiceğim kimedir nazın
Kaç gündür gülmüyor o güzel yüzün
Yar seni arıyor her yerde gözüm
Söyle hey sevdiğim ne ettim sana
Gönül sevdiğini arar her zaman
Desem tiryakiye bırak mereti
Karışma deyip de bozar mı ola
Desem zararlıdır bırak illeti
Acep sinirlenir kızar mı ola
Söyleyim rengin sararmış solmuş
Çifte Minareyle, Gök Medrese,
Tarihlerde ünü dolu Sivas’ın.
Kongre Binası’dır neşe herkese,
Kaleden izlenir ili Sivas’ın.
Beklersin baharı, gelmez bir zaman,
Sormayın şu bizim sıvasın kışı
Sekiz aydan önce çıkmaz gardaşım
Musluklar buz tutar çok zordur işi
Mayısı görmeden akmaz gardaşım
Sokakları buz tutar kaldırımı kar
Kardeşlerden baktım şöyle sıvasa
Ilgıt ılgıt esen yellini özledim
Köpürmüş ırmağı serin suları
Coşkun akan sellerini özledim
Yazın çok hoş olur Sivas kalesi
Sıvası yazdım/ 285
Ozanlar diyarı şu Sivas ili
Satırlara kurdu kuşunu yazdım
Oğuz boyundandır geçmişi belli
Her bir toprağına taşını yazdım
Yine viraneyim nefesim darda
Gel de şu halimi gör bir sevdiğim
Bir yavrumu verdim yüreğim korda
Arada halimi sor bir sevdiğim
Yirmisinde teneşire koydular
Köyümü Özledim
Kırık seten ile bulgur dövmeyi
Tokmak vurup yarışını özledim
Düven sürüp sap samanı çekmeyi
Samanlığa derişini özledim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!