Döküm döküm dökülürüm
İlmek ilmek sökülürüm
Uğraşmayın boşuna
Ne eğilir ne bükülürüm
Parça pençik edilirim
Unuttum bile
Ne diye öfkelenmiştik
Basit bir şey için
Kırılıp gücenmiştik
Bakma görüşmediğimize
Hep yollarını gözlemiştik
Denk durmadım bir ara
Biraz türkü koydum hislerime
Biraz şiir ekledim üstüne
Biraz sen de bekledim
Biraz hayal yaptım dün gece
Firavun’un mevkisi
Süleyman’ın yetkisi
Etiyle kemiğiyle
Dünyalar sizin olsun
Verin çocuklara
Suyu toprağı
Duyun beni duyun
Vaz geçilmez efendiler
Vicdansız ağalar
İşitin beni
Laf ebeleri
Yaltak şarlatanlar
Yok falan yok filan
İşin aslını
Söylüyeyim lafı uzatmadan
Şöyle sakin kafayla
Kalbimi yokladığım an
Belki demesi zor ama
Gerek yok
Kan dokulu
Ve ya gül kokulu
Yeni devrimlere
Tarihe geçecek
Zaferlere de gerek yok
Gidiyorum diyordu tane tane
Pembeleşen dudaklarında
Dökülen son sözleri
Ve hala sıcaktı
Avuçlarımda titreyen
Kanı çekilmiş donuk elleri
Gitme
Kar kış dinlemez
Gene hazan çalar baharlarım
Gitme
Gene kanar
Kabuk tutmuş yaralarım
Demek olmayacak
Demek gideceksin
Git o zaman
Oysa yağmurda yağmıştı geceden
Güneşte doğmuştu
Gözlerimizi açtığımızda pencereden
Üstadım, çok realist ve sosyal içerikli, duygu yüklü şiirleriniz var. Adeta insanı alıp, içine çekiyor ve o atmosferi yaşatıyor.