Bu ağaçlarda ölür
Bu kuşlarda
Hatta bu rüzgarlar
Şu gördüğün dalgalar bile
Bir sen ölmezsin içimde
Birde bıraktığın acılar yüreğimde
Biz de sevdik azizim
Ak benizli
İnce belli
Mavi gözlü olmasa da yar
Biz de sevdik azizim
Çatık kaşlı
El ele verip barışta
Her işi hayra yoruşta
Hedeflere varışta
Biz varız biz olacağız
Cehaletle savaşta
Yağmur yağıp
Şimşek çaksa
Görülse
Elinde silah eşkıya
Kısacası
Bir tehlike sezsek
Kızdım dün bir ara
Şu bunak dünyaya
Bir kündüne getirip
Çektim şöyle bir kenara
Dedim
Bir gün selin
Var mısın Kızılderili kardeş
Kurmaya bir dost meclisi
Sen melez bir Peruluyu getir
Ben Afrikalı bir zenciyi
Sen Avustralya’dan bir Aborjin
Ben İspanyadan bir Çingeneyi
Sararmış benzin
Kesilmiş sesin soluğun
Ekmek mi endişen
Ölüm mü yoksa korkun
Boş ver onu bunu
İçinden geldiği gibi
Ne aşka benzer
Ne açlığa bu bendeki
Bu öyle bildiğin gibi bir şey değil
Tarif edemesem de tam olarak
Şeklini ve biçimini
Ama şu bir gerçek ki
Yok o eski tatlar ağzımız da
Ne elma şekeri kaldı
Ne de tahinli pekmez mutfaklarımız da
Adım başı araba
Ne çember çevirebilir
Soğukta üşüdüm
Çıvgınlarda savruldum
Dondum zemheride
Güneşte kavruldum
Aç kaldığımda oldu
Ekmek bulduğumda
Üstadım, çok realist ve sosyal içerikli, duygu yüklü şiirleriniz var. Adeta insanı alıp, içine çekiyor ve o atmosferi yaşatıyor.