Öne doğru eğilen baş varınca huzura
Vurur kendini iblis duvardan duvara
Dökülen her göz yaşında akınca bin bir günah
Dayanamaz nefsin eder bin bir gün ah
Gecenin karanlığı delinir bir duayla
Yenilmek zora düşüp ardından koşarak aşkın
Şaşırmak durmuş zamanın karşısında şaşkın
Bilmek, bilmemekten de düstur almak ve olmak
Yeri geldiğinde duranlarla birlikte yolda kalmak
Yaşamak bir ırmağın kenarında sessiz ve sakin
Bir tutku bir hedef bazen nefret bazen kin
Virgül attım hayatımın geri kalanına
İki nokta üst üste
Ve bir sözüm var sana
Her güzel şeyin bir sonu varsa
En güzel şey sonsuza dek sürecektir
Hayatın şifresini çözmüş yüzlerin
Beklersin geçmesini eski günlerin
Belki hayaldir tüm sevmelerin
Sen yine de sevesin sevesin gönül
Irmaklar kadar sakin akar mı ömür
Kimi var atiye merdiven dayar Allah için çalışır
Kimi var mazide yaşar hakaretle atışır
Kör olan gözün değil aklın ise eğer
Sizi insan sanmıştım çok yanılmışım meğer
Gün gelir rüzgara dert anlatır ortağım
Aşkına vurgun gibi derdine de ortağım
Perişanım aşkına vurulmuşsa bu kalp
Divane olmanın ne faydası var
Dert ile kurulmuşsa bu kalp
Bir sayfa daha kopar hadi hayat defterinden
Seç seçebildiğin kadar elma
Bahçe senin olmasa da keyfince kullan
Giden gitmiş zaten gelenlerin içinden
Kapat dükkanı akşam çoktan oldu baksana
Bir gece ansızın gözlerin kapanır
Ardında maziye dair onca hayal varken
Terk eder gider seni, yaşanmış o kadar heyecan varken
Bilmezsin gecelerin nasıl geçtiğini
Ömrünün hangi mevsiminin bahar olduğunu
Özlemin mi daha zor aşkın mı daha büyük olduğunu
Yine kalbin üzülecekse eğer
Ağlamakta gülmekte beyhude
Gidenler gitmiş dönmeyecekse eğer
Beklemekte gitmekte beyhude
Direnmek neden gözyaşlarına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!