Ben tanımam
ada vapurunda bir ihtiyar balıkçıydı babası
her gün erkenden sahile iner babasını anardı hırçın dalgalarda
dalıp giderdi
geçmişinden kalma ne varsa
mavi sularda..
damla damla,dalga dalga
sahile çarpan bakışlarda
geçmişini arardı sonra..
sahile vururdu dalgalar arasında saçları
düşlerini toplar
geri dönerdi sonra..
öğlene yakın mahalleye en yakın pazarda
alışveriş yapar
erken dönerdi …
bir sarhoş kocası vardı
birde uzun tüylü kedi…
birde kendi
o daracık baraka orda..
orada..
o arada sırada karşıma çıkardı yokuşlu yolda sonra..
ben tanımam
ada vapurunda ihtiyar bir balıkçıydı babası
ekmek kırıntısı verirken bir kez güldüğünü gördüm
hep ağladı sonra..
koca hep sarhoş ve geç dönerdi
ve her geldiğinde
o kadını bilmem neden döverdi..
oysa sessiz sedasız ve
güzel bir kadındı raziye abla
yetim kalınca çareyi evlenmekte bulmuştu sonra..
kadere razı bir sabırla
birde sarı çiçek işlemeli bir etek
birde kısa, topuklu takunya..
yaşı gençti
ama bakımsızdı yüzü
o taşlı sokaklara alışık değildi
yürüyemiyordu ama..
gülmek çok yakışıyordu..bir kere ekmek vermişti ya
sonra..
ben tanımam ada vapurunda ihtiyar bir balıkçıydı babası
iki yıl geçmedi öldü kocası
ben yirmi beşinde bir delikanlı
o otuzunda düz saçlı
tüylü bir kedi
bir kanadı kırık serçe
birde raziye abla..
bir yüksek topuk aldık ilkin çok yakıştı sorma
bir siyah gecelik
bir topuklu sonra
çok güzel gülüyordu
gülüyordu ya..
taşlı sokaktan elele yürürken korkmuyordu
gecenin karanlığında..
sonra bir sabah taşındı
mahalleden
habersiz
sebepsiz
nedensiz doktora gitmiş güya..
kaç kez çaldım kapıyı açmadı ya..
bir not buldum pencere kenarında..
vermeden önce ıslat ekmekleri çocuk
kedicik sana emanet
sen kendine genç bir sevda bul
ben o kırılgan gecelerinde yıkık bir rüya..
gitmiş o güzel kadın
bir gece ansızın kısmet bu ya..
yağmurlu bir gecede bulmuşsunuz
cebinde küçük sevgiliye mektup
bir şiir düşmüş bulunduğu kıyıya..
ben tanımam ada vapurunda ihtiyar bir balıkçıydı babası
artık gidebilir miyim memur bey..
bir kedi ve bir kanadı kırık serçem bekliyor
geç kalırım sonra..
Kayıt Tarihi : 28.2.2008 13:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok etkileyici bir şiir... Bir ağaç altında dinledim gene... Yağmur sonrası, ıslak bşr karanfil sokak, bir bank...Bir ses... Bir şiir, Raziye Abla geçti önümüzden... Gül verdik, gülüverdik..sonra ağladık...
İşte şiir de bu demek zaten!
Ölçüsü, sayısı, aruzu olmadan da adına şiir denilen o kadar az şey varken..İşte bu şiirdir.
Sevgiler
Hayatı şiirsel bir eda ile seyreden, kendisine ait bir poetika oluşturmaya çalışan, samimi bir şiirsever. Şair olma, olabilme yolunda mesafe kat'etmeye devam ediyor..
Poetika oluşturma arayışı dedik, bu yüzden zaman zaman öykünmeci, zaman zaman şiirsel seviyesi düşük, zaman zaman lirik, zaman zaman şiirsel büyüyü yakalamış bir düzensiz şair görünümünde oluşunu yadırgamıyorum. İnanıyorum ki o da bunu yadırgamaz..
Hayata şiirin penceresinden bakanlar, her objeyi imgeyle anlamdıranlar, dahası hayatın her ayrıntısının imge, dolayısıyla da şiir olabileceğine inananların işi zor. Sürekli serkeş bir hüzün, nerden geldiği bellli olmayan can skıntıları..Bütün bunlara, şiire dair kaygılar da eklenince. Zorluğun derecesi de katlanıyor sanırım..
-sanrılı konuşmanın kat'iyyet doğurduğu bir yerdeyim. Affola-
Arayışını sonlandırdığında ondan çok daha iyi şiirler okuyacağımız kesin.. Yukarda okuduğum şiiri öykücü biir şiir olmasıyla birlikte, yer yer lirizm tadı, şiir okuduğumu hissettirdi..
Kardeşimi kutluyorum..
tebriklerimle...
TÜM YORUMLAR (4)