Çocuk olup kaçardım düşlerime
ya da hayallerimi uyuturdum dizlerimde
böyle gecelerde
gözümü açsam
tavan üstüme inecek gibi olurdu
sözcüklerimi gitsem toplasam
yakamoz çocukların oyun bahçelerinden
ıssızlıkta ıslık çalan türkü gibi .
O da gelmiyor içimden
yani gecenin ayazı değil içimi donduran
uykudan önce
bir hasretin gamı
gözlerime vuran
Girişken bir kimse değilim.
Asosyal olduğum söyleniyor
İçine kapanık,
kendisi için istemeyi bilmeyen,
hemen inanan biriyim.
Bana bakan bir çift göz gördüğümde
telaşa kapılırım.
Bir ortama alışmam için
aradan aylar geçmesi gerekir.
Bir işe girdiğimde,
ikinci günden itibaren ,
ayrılma planları yapmaya başlarım.
Yirmi yıldır birlikte olduğum,
beraber yürüdüğüm çok sayıda dostla
şöyle ağız dolusu konuşmuşluğum yok
bir kez bile olsa.
Evimizin sokağına girmek
beni hâlâ tedirgin ediyor.
Mecburiyetim yoksa eğer,
komşulardan uzak dururum
Gidecek yerim yok
gitmekten başka desem
inanın doğrudur.
Sahi bu dünyada bir yerimiz var mı,
olmalı mı?
İşte bu hayatımın eseri dediğim
sayfalar dolusu
hayatıma katkı yapan
yüzlerce şiirim ,
yüzlerce yazım
onlarca kitabım var
Hepsi de o büyük anlamın bir parçası.
Sadece ayakta kalmış,
günümüze ulaşmış,
karşılık bulmuşları değil.
Unutulmuş, yıkılmış, güne gelememişler de
ilgi alanıma dahil.
Daha çok eski şeylere ilgi duyduğum için
yeni ürünlere pek bakmıyorum.
Bu garip bir şekilde insanı koruyor.
Arabam yok,
telefonum ilkel,
kıyafetlerimi eşim alıyor.
Aslında buğdaya merakım var.
Bir buğday tarlasını saatlerce seyredebilirim.
Rüzgârın başaklara dokunması,
tarlanın âdeta dalgalı bir denize dönüşmesi vesaire.
Bir fırının önünden geçerken yavaşlarım mesela.
Bazı değirmenleri ziyarete giderim.
Ekmeğe olan sevgimden dolayı
Bir zamanlar.
Bir göl vardı evimizin karşısında,
Mavi gözleri olan,
Kara yağız bir şehirde yaşamışım meğer yıllarca.
İlk üç vişneyi verdiğinde bahçedeki ağaç
Annemin sevincini hatırlarım.
Ah demişti.
Ah!
Üç küçük kırmızı dünya verilmişti sanki ona.
Bir tren geçerdi yine
Düdük çala çala,
Geçerdi zihnimin ortasından.
Ruhumdaki yollardan
Geçerdi
Her akşam üstü
Merak ederdim,
Nereye giderdi bu insanlar?
Raylar uzanırdı içimde kilometrelerce
Bir kara yılan gibi
Bilemezdim menzil neresi?
Ah...derdim sonra
Ve acilen makas değiştirirdim.
her akşam eve dönünce
annem sevinirdi,
Ve seslenirdi.
Hala aç mısın?
redfer
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 00:45:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!