ana caddeyi
arka sokaklara böldü sis
gece ıslık çalarken ölüme
elleri cebinde çocukluğum
iki gözü iki çeşme ağladı
ayak seslerine
saçının bir teline hasret kalan
beşi bir yerde yürekler ağıt yaktı
çalan kapı zilleri buğulu camları kırdı
bir telefonla dağıldı ölümün soğuk teri
yere sağlam basan
ana yadigârı ayaklarım
terliğin bir tekini kaybetme teleşında
çocuk gülüşünde buldum kendimi
yoksun
bu kahrolası İstanbul
hiç bu kadar üzerime üzerime gelmedi
her yerin gözü kör, dili lâl
içimde vuslata dair bir çığlık
bir sabah ama bir sabah
parmakların aydınlatacak
penceremdeki karanlığı
hasretinden bu sabah İstanbul'u
yedi kez boynundan öptüm
kardeşim ölüme gitmekse niyetin
gel can cana ölelim
Kayıt Tarihi : 27.11.2006 10:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

kucak dolusu sevgiler sana
bir sabah ama bir sabah
parmakların aydınlatacak
penceremdeki karanlığı
hasretinden bu sabah İstanbul'u
yedi kez boynundan öptüm
kardeşim ölüme gitmekse niyetin
gel can cana ölelim..................
Raşo Ağa.. Şiirin sonunda anladım ki bu kardeş... yoksa zalim bir ağa sanırdım...
Raşo Ağanın yokluğunda bir küçük kız yüreğinden süzülen mısralar...
Güzeldi. Tebrikler
Sevgimle
tebriklerimle..
TÜM YORUMLAR (9)