Senin o çocuksu duruşunu
Gözlerini, saçlarını, gülüşünü
Bir deniz yalnızlığında belki bulurum;
Kumların üstünde oturuşunu,
Oturup mutluluğu düşünüşünü.
Güzel gök
Tanrının göğü
Nasıl da mavi
Yerde yollar uzar gider
Ya bulvar ya patika
Bu arada en çok efendim demeyi severim
Gül diyorlar bana
Gülüyorum
Resmimi öyle alıyorlar
Oysa ağlıyorum.
Bakmak yok mu nice nicelere
- Ve O Hiçbir Şey Demedi, Henrich Böll -
Çiçekler topladım dere boylarından
Ocağın en soğuk günlerinde
Sen uyurken.
Tanrıya el açtım geceleri
- Anama -
Yıllardır özlemini içimde büyüttüğüm
Şu koskoca evrende hiçbir şeye kanmadan
Suyundan içmek için taşlarını öptüğüm
Bu kentten kaçıyorum.
Boynuna sarıldım zincir örneği
Taşıyacaksın.
Dertli sözcüklerim var şiirimsi
Anlat demeden anlatacağım
Dinleyeceksin.
Bunca aramadan sonra
Bu kentin sana varmayan yollarını
Bozmak geliyor içimden
Seni bilmeyen insanlarını
Kırmak.
Eski türkülere olan küskünlüğüm
Bir kör bıçak olmuştu elimde.
Sineye saplamak neyi kurtardı;
Düşündüğüm sendin o anda bile.
Biz ayva değil nar değildik
Üzme tatlı canını nonoşum
Aramıza çekilen utanç duvarlarını
Belediye yıktıracakmış;
Gelirler artsın diye.
Sonra ikili anlaşma yapacakmışız;
Seni kim çaldı masallardan
Kim indirdi tutkuyu yüreğine
Su sesi gibi derinden derine
Çağlayışın senden çok konuşuyor.
Gözlerinden ışıyor ince derdin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!