Buz gibi soğuk kafes, yirmi adımlık oda,
Kara heykeller gibi duruyor şu ranzalar.
Delik deşik uykular, vuslatım hep yollarda,
Bin bir acıyla beni, vuruyor şu ranzalar.
***
Kulağımda çınlıyor geçmişin tatlı sesi,
Hatıralarım yitik, silik kalmış arzular.
Kesilir gecelerin ses verince nefesi,
Hasretten acılarla donuyor şu ranzalar.
***
Sinesinde avutup özlediği eşinin,
Yüreğini sızlatır kimbilir ne acılar.
Hatırasını ezber ettik nice kişinin,
Kadersiz gençlik gibi kuruyor şu ranzalar.
***
Gözlerinde acının izleri okunuyor,
Hafızalarda saklı örülmüş manzaralar.
Hüzünlü hikâyenin acısı dokunuyor,
Mâzinin hesabını soruyor şu ranzalar.
***
Felek çalıp sazını, sırtımızdan inmedi,
Kader mahkumlarının sinesinde dert sızlar.
"Gönül" arzularını yok edip hiç dinmedi,
Yıpranmış bedenleri yoruyor şu ranzalar.
...........
Ali Urgan
NOT: Bu şiir (Ülkü Bahçesi) adlı kitaptandır.
Bütün şiirler noter tasdikli olup, baskı haline getirilmiştir.
Kayıt Tarihi : 1.3.2017 23:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!