O sabah gözünü açtığı zaman gördüğü her yer., eşyalar-insanlar-sokaklar-dağ-tepe ve tabi denizler ve elbette gökyüzü ile bahar müjdeleniyordu sanki... Güneşin gözünü kırparak gülümsemesi ise biraz hazırlıksız yakalandığını hissettiği bu yeni mevsimde yanında daimi bir yoldaş bulacağının güvencesi gibiydi...
. ,
Randevu yerindeki meydan saatine göre ayarladığı kolundaki saate baktı ve dudağında sevdiği bütün melodilerin ıslıklı potpurisi ile hazırlanmaya başladı… Saçlarını her zaman olduğundan daha da özenle taradı... Takım elbisesinin içine en çok yakışan gömleğini giydi., kravatını bağladı... Yakasını-paçasını düzeltti ve kendisini boy aynasının karşısında defalarca boydan boya gözden geçirip son kontrol üstüne son kontrol yaptı...
. ,
Evet gün bugündü... Saatine bir daha baktı... Randevu Zamanına henüz bolca vaktinin olması ile rahatlayarak ayakkabılarını giydi... Kapıdan çıkar çıkmaz da yüzündeki gülümsemeyi., kendisine hala göz kırparak bakmakta olan güneşle paylaştı...
. ,
Gözünün alabildiği kadar kırlar hayal etti dışarı çıkar çıkmaz., yüreğinin ferahlığı gibi., yemyeşil ve bahar kokulu... Bu hayalini alıp getirdi., yürüyeceği bütün yolların üstüne serdi... Atacağı her adımla karşısına binlerce kır çiçeğinin çıkacağı kırlar... Hepsi de bir başka rengin yanında bir başka renkle süslenmiş., yemyeşil örtünün üstüne alabildiğine ve iki yana açılmış simetrisiz kelebek kanatları gibi binlerce çeşit çiçeklerle dolu kırlar...
. ,
Öyle de oldu... Attığı her adımda binlerce çeşit çiçek çıkıyordu karşısına ve gördüğü her çiçekten birer tane kopararak yürüyordu... Kopardığı her çiçeği diğerinin yanına özenle yerleştirip., giderek büyüyen bir buket yaparak.. Giderek büyüyen, kocaman olan., dünya kadar olan bir buket yaparak...
. ,
Çiçekler bitmiyor., her adımda yenileri çıkıyordu karşısına...
. . . ,
Randevu yerindeki kadın tekrar saatine baktı...
'Çok gecikti., gelmeyecek galiba' diye düşündü... Sonra bir kez daha kolundaki saatle meydandaki saati karşılaştırdı... Zaten bu meydan saati de hiçbir zaman doğruyu göstermemişti ki...
Önünden geçen boş taksiye seslendi..
Ve taksiye binmeden önce elindeki karanfili ıslak kaldırıma bıraktı…
.
.
Cevat Çeştepe-2009/2022
“Şimdi reklamlar serisinden/Sabuncakis"
Cevat Çeştepe
Kayıt Tarihi : 1.1.2023 14:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!