Ne köy olur, ne şehir, satsam ne alan olur,
Kaybolsam ne arayan, nede bir bulan olur.
Gelip geçer bir kaç gün, kısacık bir an olur,
Uyanınca rüyadan, hepsi bir yalan olur.............
Yıkılır eski dünya, yeni baştan kurulur,
Unuttuk gülmeyi, çok zaman oldu,
Bozuldu düzenler, hal yaman oldu,
Sanki bir sam yeli, esti savurdu,
Evimiz, yurdumuz, toz duman oldu.........
Düştü üstümüze, kocaman taşlar,
Tanımazsın sevgilim, eminim tanımazsın,
Rüyana girsem korkarsın, hayra yormazsın......
Sanırsın değirmenden çıktım, o yüzden,
Beyazladı saçım, sakalım...
Zaten esmerdi yüzüm, ahlarım, günahlarım,
Kapağına aldanma, dışa değil öze bak,
Konuşan dildir kitap, harfe değil söze bak.
Okumak; kitap gibi, arkasıyla, önüyle,
Zor iş dostum tanımak, insanı her yönüyle..........
Kimki; tanımaz bizi anlayamaz yanılır,
Bilemez içimizi,
Aynı sudan, çamurdan, yaratılmış insana;
Benzetir ikimizi.........
Ana bir baba aynı, ikiz kardaş sanılır,
Sevgi vardı, muhabbet, sohbet kadar güzeldi,
Candan tatlıydı canan, bir taneydi, özeldi.
Sevda ki; bir afetti, dünyalara bedeldi...
Leyla, nazlı bir ceylan, ulaşılmaz seraptı,
Arzu yürek yangını, yıllanmış bir şaraptı.
Hayatın hamurunu, yoğurandır anneler,
Can katıpta canından, doğurandır anneler...
Sığınaktır sımsıcak, annelerin kucağı,
Her yuvada tüttüren, annelerdir ocağı...
Bir sebep, bir vasıta, maksat, gaye söz değil,
Kelimeler bir kabuk, hece ve harf öz değil...
Söylenecek neler var, kafi gelmiyor lisan,
Görsede, hissetsede, anlatamıyor insan...
Önemsiz, kıymetsizim, yok sanatım, hünerim,
Bir mum gibi sessizce, tükenir ve sönerim..
Yenilmez, içilmezim, on para etmez postum,
Düşmanım şöyle dursun, beğenmez eşim, dostum..
İçen geçer kendinden, sıyrılır her derdinden,
Ne mutlu tadanlara, şehadet şerbetinden.
Bir nimet ki; misilsiz, rengi, tadı tarifsiz,
Sunulur şehitlere, meleklerin elinden.............
Gaziler, koçyiğitler, nur yüzlü mücahitler,
ESSELAM.....
Sevgili; uzaktaki yakınından VESSELAM!