Camekanlarda bir akşamüzeri
Yaşadığımı ıspatlarcasına
Yürümek istiyorum
Uzaktan da öte bir uzağın kıyısına.
Yürümüyor değilim.
Uzanmışım griye dönüşen Akdeniz kıyısına.
Dizlerim karnımda,ellerim başımın altında.
Türkü gibi dalgaların çığlığını dinliyorum.
Bedenim çakılları ısıtıyor.
Çakıllar serinliği üflüyor içime.
Kıyı boyu sevişen aşıklar görüyorum.
Ben hala bir çocuğum
kimliğimdeki yarayla oynayan
oysa hiç bilmezdim böyle şeyleri
herkesin bir kimliği varmış
atalarımızın bize öğrettiği
Şimdi oturup nerden bakarsan bak
Bir aşka ve güzelliğe.
Korkunun o çirkin cilvesi
Bir çamur gibi yapışır suratına.
Ey koca düşman, delinmez karanlık
Ve sıyrılıp giderler işte…
Ne iz bırakmak isterler ne de yanlarında bir acı.
Lakin gidişlerin izi acıların tarifidir bunu bilirler.
Kalana, kalmaktan daha çok şey düşer
Susarlar anlamını yitirmeyen başka şeyler kalsın diye.
Susarlar kelimeler kendini kaybetmesin diye.
"çok üşürdük, hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız"
Turgut Uyar
Anılar üşütür ayrılığı beyim
Çoğalır sızısı yaranın.
Akşamlar bir duvar gibi yıkılır üstüne
Bir takvim yaprağı gibi duruyor
Bütün duvarlarda o nisan.
Gözlerini gökyüzü sanırdım o zamanlar
Hiç unutmam.
Lekesiz bir rüzgarın savruluşunda
Bazılarımız şiirlere tutunuyor,
Bazılarımız şarkılara.
Bazılarımız filmlere tutunuyor,
Bazılarımız kitaplara.
Sanırım artık insan, tutunamıyor insana...
Hava güzeldi,günlerden cumartesi
Akşam kanatlarını açmamıştı henüz.
Bir çocuk pamuk şekerine ağlıyordu.
Bir kadın yalnızlığına.
Birilerinin uzaktan kahkahaları
birilerinin hüznüne batıyordu.
Yağmur yağmalı bu kente
Durmadan hiç durmadan.
Yoksa adın öksüz kalıyor satırlarda
Kimsesiz ve başıboş.
Özletmeli yağmurlar seni
bir gül ıslaklığında apansız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!