Yanağında
bir ben,
içinde bir nefes,
bir sen, bir ben.
Ya sonra,
sonrası yok bu işin.
Can sensin,
Sende ben.
Sitemim cana,
Sen değilsin.
Cana hayat veren ben,
Onu yaşatan sensin,
Önce havaya,
şimdi suya,
sonra toprağa düşecek
cemre.
Hava ısıncak,
toprak kabaracak,
Şehir temiz insanlar kibar,
Birden sonra iki var ya,
Yerden yükselen rüzgarda
havalanan eteğini
indirmeye çalışan kadın var.
Yeni doğan anka kuşu
O bir çınar ağacı;
dallarında meyvesini yedik.
Gölgesinde uyuduk gündüzleri,
köklerinde hayat bulduk hepimiz.
Bulutlar gölge oldu güneşe,
Yaşlıyım;
yalnızlık denizinde
bahar benim için bir sal,
Yalnızım;
bir parkta gözlerimin feri gitmiş,
seçemiyorum yaprakları.
Acı gerçekler varken
göz yummakla
ne geçecek eline,
yolunu kaybetmiş
ruhlar gezinir,
hayal kırıklığı içinde.
Ateş rengi
saçlarıma dokunma
yanarsın
Gökyüzü mavisi
buğulu gözlerime
aldanma
Güneşin doğduğu
şafak vakti
kapına geldiğim her gün.
Yarına kadar
yeni bir gün yok,
bu gün gibi her gün.
Çok kadın
çok güzel değildir;
çok olduğu için.
Çok düşte
çok düşündürür,
düş olduğu için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!