Gerçek değil belki öldüğün
Ölümcül bir gülle rastlantılı ölümün
Bilmem hangi felekteydi, kiminleydi ecel
Kalbinle tükenen son damla kanlı hal
Duydu da öksüz, bin sitem dolu har
Gök devrildi
Yeniydik henüz ikilenmeden Yeniceler
Dedem de bu köyde doğmuş, adı Ömer
Anası büyütmüş, babası sizlere ömür
Yenice dedin mi durup düşünmeye değer
Haritasına çok emek etmiş mühendisler
Gıpta edermiş etraf köylüler;
Dün gece evdeydim
İnzivaya çekilmiş gibi
Anama telefon ettim
Anam konuştu ben dinledim
Konuştukça ağladı anam
Ağladıkça konuştu
'bu sözüm arifler anlar
cahiller işidüb tanlar
Hacı bayram kendi banlar
Ol şehrin minaresinde' H.Bayram
Yokluğun
Öyle yakar ki yokluğun
Mangaldan kül aldırmaz
Öyle yeşerir ki hasretin
Bülbüle gül koklatmaz
Geçmiş gecelerdeki ggibi
Ben yeniden sarhoş oldum, bir hoş;
Derinlere, çok derinlere yürüdüm
Gecenin karanlığında yolumun bittiğini gördüm
Göçmen kuşlar gibiyiz bu dünyada
Süzülür Badeye Dudağından Kor Gibi Meyler
Hep O Güzel Şarkıyı Söyler Kelebekler
İnciden De Beyaz Yumuşak Bulutlarla Geçer
Dökülür Dudaktan Kalbe Kor Gibi Meyler
Söylemez Böyle Yürekten Dil-Ü Zar
Bu yollar İstanbul'a çıkar
İstanbul yolunda adamlar
İstanbul'da deniz var
Denize martılar dalar
Gemilerde sen olursun diye
Aklımda deniz köpüğü, biraz da martılar,
Gün geçtikçe daha kolay unutuyorum seni
Dönüp bakmıyorum çerçevede resmine
Ortak dostlarımıza bahsetmiyorum yokluğundan
Bütün fiilleri bitirilmiş, yitirilmiş aşklardan
Gün geçtikçe göğeren üzüm salkımlarından
Sarı liralar saçayım başına
Yeter ki sen razı ol
Gel hadi yaklaş yanıma
O tatlı dilin, güler yüzün
Neler açacak talihsiz başıma
Yeter sus artık allah aşkına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!