Rakının Diliyle Konuşuyorum

Köksal Çelik
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Rakının Diliyle Konuşuyorum

Bu gece yine aynı masa...
Yine aynı köşedeyim.
Ve ben, yine senden arta kalan bir adamım.
Meyhaneci Ali abi göz ucuyla bakıyor, "Bu akşam da içi yanıyor bunun" der gibi,
Üzerime çökmüş eski İstanbul’un sisi gibi
dumanlı gözlerle bakıyorum geçmişe.
Saat gece yarısını çoktan geçmiş,
meyhanenin camları buğulu,
içimdeki hatıralar ise
olduğundan dahada net…
Bir sandalyesi eksik bu masanın,
bir el tutmuyor artık diğerini,
ama her şarkı hâlâ iki kişilik.

İlk kadehi kaldırdım:
"Bu akşam içimde Zeki Müren var," dedim.
“Manolyam” diye başlıyor bir plak köşede,
sesinle karışıyor içimde,
"Elbet bir gün buluşacağız"
diyordu ya hani,
ben o günü çoktan içime gömdüm.

İkinci kadehte Müzeyyen Senar, dudaklarında yarım kalmış bir öpüş gibi:
"Ben seni unutmak için sevmedim"
diye haykırıyor, ve meyhane o an susuyor. Çatal sesleri bile utanıyor
böylesi bir sevdaya eşlik etmekten.

Bir garip hüzün çöktü üzerime
üçüncü kadehle birlikte…
Bülent Ersoy giriyor içeri sanki,
“Bir Ben Bir Allah Biliyor”
diye titriyor duvarlar, ve ben,
Allah’tan başka kimseye anlatamıyorum seni.

Ferdi Özbeğen geliyor sonra,
o mahzun piyanosuyla,
"Sevda Yüklü Kervanlar" geçiyor içimden…
Seninle geçemediğimiz yolları
bir şarkının sırtına yükleyip geçiyorum tek başıma.

Bir ara Orhan Gencebay ın sesi geliyor kulaklarıma
"Bir Teselli Ver…" Yok be Orhan Baba,
bu gece hiçbir teselli yetmiyor. Kadehin dibinde hâlâ o gülüş var. Ben susuyorum, ama rakı konuşuyor.
Usulca Ferdi Tayfur giriyor sonra devreye,
“Ben de özledim” diyor hıçkırıklar arasında,
benim ağzımda sen,
senin adında geçmiş,
geçmişin içinde ben…
Ve bizden kalan ne varsa dökülüyor peçetelere.

İstemem artık ne aşkı ne gururu bu saatten sonra.
İbrahim Tatlıses giriyor sonra araya
“Bir Kulunu Çok Sevdim”le içime itiraf ediyorum içten içe:
Ben seni sevmeyide, kendim olmayı unuttum sevgili…

Neyzen Tevik’in gölgesi geçiyor bardaktan,
"Bu gece kadehler dolu kalsın-
ama yürekler boşalsın," diyor sanki kulağıma.
Ve ben…
Seninle dolu kalmış bir yüreği nasıl boşaltacağımı bilmiyorum.

"Gamzedeyim Deva Bulmam" çalmaya başlıyor en son,
ve Fehmi Tokay’ın notasından bir ah çekiyorum içli içli…
Kadehler yavaşlıyor ama, sızım sızım sızlayan bu yürek hala seni arıyor.
Garsona "Bir duble daha ver" diyorum…
sanki her yudum seni biraz daha unutturacakmış gibi, ama nafile…
Sen, her yudumun dibinde bekliyorsun beni.
Yine de çıkıp gitmiyorum,
çünkü bu meyhane,
senin hatıranla suskun,
benim kederimle kalabalık.
Şarkılar sustuğunda bile sen çalıyorsun içimde, ve ben…
Bu gece, Rakının diliyle konuşuyorum,

Köksal Çelik

Köksal Çelik
Kayıt Tarihi : 10.8.2025 22:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!