Biz senle bir hüsnü tenasüple ömür deryasında na-mütenahi sevgiye mazhar olmuşuz.
Safa nazarına, suret ve nakşına dilim konuşmasa, sesim çıkmasa da sen duy kalbimin feryadını sana müştak bakışlarında.
Gönlümün iniltisini duyuramasam da uzaklardan sana, ah bir bilsen nasıl muhtaç bi-can gönlüm hayat veren sevgine.
Sensizliğe iştiyakım mukaddermiş, hayli demdir latif cemalinden uzak kaldım, sana hasretlerimle dertlere düştüm, gamlara daldım.
Canıma ümidim ye’se tebeddül etmeden tez zamanda dil şad olsun gönüllerimiz.
Sende bende, bende sende ten olduk, can olduk. Ben sende, sen bende bir olduk, biz olduk.
Sen de Olabilirsin !
Sen hiç gözlerini gök semaya kaldırıp teslimiyetle bakabildin mi sonsuzluğa?
Sen kurşun kubbelerin altında açmamış gül goncası oldun mu hiç?
Sen hiç parmaklarının ucuyla dokunabildin mi tabuta sarılmış al bayrağa?
Sen yirmibirinde musalla taşının ferahlatıcı serinliğini hissedebildin mi hiç?
Sen gencecik olup omuzlarda taşındın mı ebediyete hiç?
İnsan evinin kapısını açınca;
Hafif bir meltemin esintisini,
Mis gibi aromalı çiçek kokularını,
Pervazlardan içeriye giren ışığın parıltısını,
Baharın filizlenmesini,
Sevginin rengarenk tomurcuklanmasını,
Bir hazan ki yaz akşamı sadalar durdu
Bir ateş ki Maden sessiz çığlıklar yurdu
Batan güneş mahzun kaldı kızıl dağların ardında
Örselenmiş gönlüm ise bi-çare meydanda
Etrafımda benden uzak adamlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!