RAD SURESİ 11 AYET ÜZERİNE
SAYFA 5943-5947 ARASI (naçizane Bir kitap çalışmamın bazı sayfalarından değerli görüşlerinize sunayım dedim lütfederseniz eğer)
Kr’an’ın genel yasalarından biri şudur: “İNSANLARI(ŞUURLU/BİLİNÇLİ YARATIKLARI) BİR UYARAN MUTLAKA OLACAK. BU BAZEN PEYGAMBER,BAZEN BİR İLİM/BİLİM ADAMI,BAZEN BİR FİLOZOF,BAZEN YAŞATILAN OLAYLAR,BİR TERÖR OLAYI,BAZEN BİR ÇOCUK (HZ İSA) OLABİLİR. Ya da bunların birkaçı bir arada olabilir. Bunlar ilahi bir düzende,ki kurtuluş savaşı kahramanları böyledir,ben onlara Allah’ın dizdiği adamlar diyorum,böyledir,her biri birer uyarıcıdır ama asıl uyarıcı ATATÜRK’TÜR. Birkaç cümle daha yazalım.Öyle bir ulus ki,600 yıldır Padişahlık var ve padişah aynı zamanda halifedir,VE ALLAH’IN GÖLGESİDİR,sizler padişahın kullarısınız,her şeyiniz padişahın,yani halifenindir diyerek eğitilmiş.Hiç bir zaman birey olamamış.Hep raiyye (Güdülen) olmuş,aşar vergisi,öşür vergisi diyerek iliklerine kadar soyulmuş,din sadece amelde kalmış,gerisi sultanın dini olarak benimsetilmiş bir ulusa (Ümmete mi desek acaba) bir koca imparatorluğun insanlarına bir tek uyarıcı çıkıyor.ATATÜRK. Bu perişan halkı derleyip,toparlıyor.Onlara siz padişahın kulları değilsiniz,bireysiniz/yurttaşsınız/vatandaşsınız,haklarınız var,diyor.Ellerine hazır olarak cumhuriyeti,demokrasiyi,vatanı veriyor.pek çok hikmetli söz söyleyip,okuyup anlamaları için nasıl Hz Peygamber Kur’an’ı vahyetmişse, o da nutuk kitabını bırakıyor.
ALLAH,
UYARICI,
YOLLAMIŞ.
Ne kuran okunup anlamını merak eden olmuş,ne de nutuk okunmuş ve uyarılar dikkate alınmış.Şimdi bir kişi daha uyarıyor.Canını ortaya koymuş çırpınıyor.85 tane eser vermiş.Yetmiyor,olanca gayreti ile televizyonlara koşuyor,konferanslara gidiyor.
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK.
O kendi ve kuransal tespitle çıplak bir uyarıcı.Fakat ne yazık ki bu halkın %85-90 ‘I,HALA NE PEYGAMBERİ,NE ATATÜRK’Ü NE YAŞAR NURİ ÖZTÜRK’Ü ANLAMIYOR.% 50 si hiç anlamıyor,ve düşmanca tavır sergiliyor.%35-40’ı anlamıyor ama Yaşar Nuri Öztürk hariç inkarcı da olmuyor.Ama her an anlamayanlarla birlik olacak yapıdalar.Geriye kala kala % 10-15 kalıyor.Onlar anlıyor,konuşuyor,çırpınıyor,eser veriyor,eser verenlerin eserlerini okuyor,dini gerçek eksenine oturtmaya çalışıyor ama henüz başarılı değiller. Ve maalesef engellerin içinde laikler de var.
O zaman korkmak gerekir ki,bu uyarıcıları dinlemeyen Türk toplumu ve içindeki diğer toplumlar,BÜYÜK BELALARA MÜSTEHAK (HAK EDEN) OLACAKLAR.
Şimdi konumuza dönelim.Allah açıkça söylüyor:TEK TEK DEĞİŞİN! Allah hiçbir bilinçlinin,hayır ve barış dışında gelişmesini istemeyeceğine göre uyarısı şöyle: BİREY OLARAK,TEK TEK,HAYIR VE ARIŞ YOLUNDA GELİŞİN.İÇİNİZDEKİLERİ DEĞİŞTİRİN.Elbette hayır ve barışa yönelik değişen ve gelişen bireylerin oluşturacağı toplumlar da hayır ve barış yolunda gelişir.
Bir daha vurgulamak istiyorum.Nefesim olduğu sürece de vurgulamaktan asla geri durmayacağım.BİREY OLARAK SİZİ DEĞİŞTİRECEK VE OLUMLU YÖNE,HAYIR VE BARIŞA SEVKEDECEK EN BÜYÜK UYARAN,ALLAH’IN SÖZÜ OLAN KURAN VAHYİDİR. Ama siz onun mealini/tercümesini alıp, anlamak için uzun süre sabır göstermezseniz,sizde hiçbir olumlu değişim olmaz.ÇÜNKÜ KURAN EHLİNİN ÖMRÜ BOYUNCA KAZANCI TÜMDEN SADAKA OLURKEN,SİZ TERÖRİSTLERİN YA DA İYİ NİYETLİ TOPLUM KURULUŞLARININ KUMBARALARINA 3-5 KURUŞ ATARSINIZ VE DEĞİŞTİM DERSENİZ Bu ise değişim değil,Allah’ı aldatmaya çalışmak,Kur’an’a sövmektir.Ağır gelmesin,sadece peygamberimizin vefatından sonra 33 yıl bu alemin müslümanı kendini aldatmadı.Sonrası 3-5 kuruş verip cennet satın almaktır.Bakın etrafınıza,eğer gözleriniz görüyorsa,bu,cennetten villa alıcılarını her yerde,camide,kilisede,havrada,budist mabetlerinde ve her inancın gelenek,görenek,amel ve inançlarında görebilirsiniz.
RA’D SURESİ 11. AYETİ ELİMDEN GELSE GÖKYÜZÜNE YAZMAK İSTERDİM.Kİ,BİLİNÇLİ VARLIKLAR GÜNEŞİ GÖRDÜKLERİ GİBİ BU AYETİ HEP GÖRSÜNLER. İşte ayet:
RA’D 11-Her biri için,onu önünden ve arkasından izleyen gözcüler vardır ki,kendisini Allah’ın emrine bağlı olarak koruyup denetlerler.GERÇEK ŞU Kİ ALLAH,BİR TOPLUMUN MARUZ KALDIĞI ŞEYLERİ,ONLAR BİREY OLARAK İÇLERİNDEKİLERİNİ/BİREY OLARAK KENDİLERİNE İLİŞKİN OLANI DEĞİŞTİRMEDİKÇE,DEĞİŞTİRMEZ.
ALLAH BİR TOPLUMA PERİŞANLIK DİLEYİNCE DE ONU GERİ ÇEVİRECEK BİR GÜÇ YOKTUR.VE ONLAR İÇİN ALLAH’IN BERİSİNDEN KORUYUCU BİR DOST DA OLAMAZ.
Kayıt Tarihi : 4.1.2016 18:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Avrupa ve Amerika bugünkü gelişimini ve Ortaçağ karanlığını (ki bugünkü İslam dünyasından farkı pek de yoktur) Dinde, sanatta ve bilimde yaptığı Reform ve Rönesans hareketlerine borçludur. Kilise ve soyluların halk kitleleri ve devlet yönetimindeki baskıcı etkisi ve cahillik yerine bireycilik, Din ve inançta serbestlik ve hoşgörü, bilim ve sanatta ileri adımlar bugünkü gelişmiş ülkelerin gelişimine etkili olmuşlardır. İşte Atatürk'ün yaptıkları ve yapmak istedikleri de tamamen bunlardı ki gelişmiş ülkelerle aramızdaki 300 yıllık fark onun zamanında birkaç yılda yapay da olsa kalkmış, aydınlanmacı, ilerici ve gelişmeci, onurlu, çağdaş yaşam koşulları benimsenerek halkın da ülke gelişimine katkı sağlaması hedeflenmiş idi. Halen de dünyada din, bilim, eğitim ve sanat alanlarında gelişmiş ülkelere en yakın müslüman ülke Türkiye'dir. Üstelik yokluklara, sıkıntılara, petrol gibi doğal kaynakların kısıtlı olmasına ve zorluklara rağmen insanımızın çalışkanlığı ve fedakarlığı sayesinde bütün İslam ülkelerinden çok daha ilerideyiz. Sporda, sanatın birçok alanında, yetişmiş nitelikli insan gücü sayısında, sanayileşme ve üretimde, bilimsel gelişimde hepsinin çok önündeyiz ancak buna engel olabilecek gerici, yobaz, dzüenbaz ve işbirlikçiler de her zamankinden çok daha fazla. Peki bizlere düşen nedir, ne olmalıdır? Yanıtı aslında hepimiz biliyoruz. Bu soruya yanıt vermek ve bunun için çalışmak gereklidir. Saygılar sunar, başarılar dilerim.
TÜM YORUMLAR (1)